Aynı tarlada birbirini izleyen dönemlerde çeşitli bitkilerin ardı ardına yetiştirilmesi. Orta Çağdaki mahsul yetiştirme sistemleri, ürünün israfına neden oluyordu. 1650’lerde, HollandalI çiftçiler, çok daha verimli bir yol olan, her yıl farklı bir ürün yetiştirme yolunu geliştirdiler. Tarlayı nadasa bırakmak yerine, gübre serperek veya yonca ve toprağı geliştirecek otlar yetiştirerek daha verimli hâle getirdiler.
1730’larda, İngiliz Charles Townshend gibi çiftçiler, sıra ile ürün ekiminde, dört parçalı bir sistem kullanmaya başladılar. Bu sistemde, ilk yıl buğday, ikinci yıl şalgam yetiştiriliyordu. Koyunlar ve sığırlar şalgamı yiyip, kaliteli gübre üretiyorlardı. Üçüncü yıl arpa, sonraki yıl ise yonca veya çim ekiliyordu.
Bu yöntem yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı ve “dört parçalı ürün yetiştirme sistemi” olarak bilinir hâle geldi.