Yerli malı demek ülkemizin yani Türkiye’de emek vererek üretilen mal demektir. Yerli malı hafta Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası diye kutlanmaya başlamıştır. Yurdumuzun hangi şehrin’de ne üretiliyorsa yerli malı olarak üretilir. Ayrıca kendi yurdumuza vatandaşlarımızın, miletimizin ürettiğini türketmek ülkemize bir çok faydası olur. Bu haftada öğrencilere ve öğrenciler aracılığı ile bütün vatandaşlara tutumlu olmayı, ülkemizdeki malları kullanıp millet olarak kalkınmayı ve bunların ne kadar önemli olduğu anlatılır. Bugün nerden bakarsanız bakın kullandığımız araç ve gereçlerin çoğu fabrikalarımızda yapılıyor. Yurtseverlik yurdu düşünmektir. Her yurtsever yerli malı kullanmaya özen göstermeli, yaşam boyu tutumlu olmalıdır. Unutmamak lazım ki, yerli ve milli ürünlerin tüketilmesinin öncelikli olmasını sağlamaktır.
Yerli Malı Haftası her yıl 12 – 18 Aralık haftasında yerli üretim, tüketim ve verimlilik hakkında kamuoyunda bir bilinçlendirme çalışması başlatarak farkındalık oluşturma amacıyla düzenlenir. Üretmek, bir toplumun kalıcılığını ve devamlılığını sağlar. Bununla birlikte üreten toplumlar modern ve gelişmiş toplumlar olma yolunda ilerler. Hem üretmek hem de tüketmek ülkemizin güçlenmesine katkı sağlar. Tarım, gıda, hayvancılık, sanayi, enerji alanlarında ülkenin potansiyelini ortaya çıkarmak, var olan üretimi kuvvetlendirmek ve arttırmak, milli duygu ve düşüncelerini geliştirmek için yerli malına olan rağbeti arttırmayı amaçlar ve yerli rekabetin oluşup ekonominin kuvvetlenmesini sağlar.
Bu sebeple sadece yalın iş gücünden ziyade beyin gücümüzü kullanarak mal hizmet üretemezsek yabancı ülkelerin üretim ve tüketim sahası olmaktan asla kurtulamayız. Bunun üstesinden gelebilmenin yegane yolu da doğru ve odaklanmış bir eğitim sistemini kurmak ile mümkün olabilecektir. Yerli Malı haftası okullarda sadece piknik havasında geçecek olduğu takdirde sadece kendimizi kandırmış olmaktan başka hiçbir şey yapmamış oluruz. Aynı zamanda eşyada tutumlu olmalıyız , enerjide tutumlu olmalıyız , zamanda tutumlu olmalıyız , sağlıkta tutumlu olmalıyız . Sahip olduğumuz her şeyin kıymetini bilmeliyiz ve hiçbir şeyi boşa tüketmemeliyiz . Bunun için yerli malı haftasını çok önemsemeliyiz .
Yerli malı haftasında ev yemeklerinin yendiği beslenme saatlerinin dışına çıkılarak daha geniş ufuklu siyasetten enerji politikalarına kadar yerli üretimin fikirsel, zihinsel ve duygusal boyutları ele alınmalıdır. Fikir, sanat, bilim, teknik, mimari ve edebiyatta yerli ve milli duruşun yerli malı yani üretimi ve tüketimiyle ilgisi ortaya konmalıdır.
Maddi ve manevi üretim sahalarının ülke sınırları içinde tamamen milli birlik ve beraberlik duygularıyla kullanılması yerli malı haftasının nihai hedefidir. Bunu başaramazsak her şeyi yabancılardan almak zorunda kalırız. Bunun sonunda paramız dışarıya gider, kalkmamayız. Savaş tehlikesinde bu malları bulamayız, çok sıkıntı çekeriz, ülkemizi savunamıyız.
Nasıl ki, Atatürk tüm dünyaya kafa tutarak bu ülkeyi kurtarmayı başarırken kendisinden hep emin bir şekilde ilerlemişse bizlerde kendimizden emin bir şekilde en iyisini üretmeyi, dizayn etmeyi ve yeniliklere hep açık olmayı başarabilmeliyiz.
YERLİ MALI HAFTASININ TARİHİ
Resmî adıyla Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kısaca Yerli Malı Haftası 1. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amacıyla ilan edilmiştir. Atatürk başkanlığında, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi toplanmış ve bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararı alınmıştır. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde TBMM’de u yönde bir konuşma gerçekleştirip ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularının alştını çizmiştir. 1946 yılından itibaren Yerli Malı Haftası olarak kutlanmaya başlamış, 1983 yılında adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak değiştirilmiştir.
