ABİDLER ZÜMRESİNDEN OLMAK İÇİN
İbâdete düşkün, çok ibâdet eden kimse. Çoğulu ubbâd, âbidîn ve âbidûn’dir. Bununla birlikte abid olan kişi içki, kumar, zina, yalan, hırsızlık, gasp, zulüm ve adam öldürme… gibi bütün haramlardan kaçınan, yani kısaca Allah (cc.c) ve Peygambere samimiyet ile itaat eden kimse anlamına gelmektedir.
“Âlim kişinin, (âlim olmayan) âbid üzerine üstünlüğü, ayın yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Ya da benim, sahâbilerimden en aşağı seviyede bulunana üstünlüğüm gibidir.” (Ebû Dâvud, İlim, I; Tirmizî, İlim, 19; İbn Mâce, Mukaddime, 39; İbn Hanbel, V, 196)
Peygamber aleyhisselâm buyurdu ki, “Yâ Ebâ Hürey-re! Her kim, günde yirmi beş defa bu duâyı okursa, Hak te-âlâ, o şahsı âbidler zümresinden yazar.” Duâ şudur:
TÜRKÇE OKUNUŞU : “Allahümmagfir lî ve li- vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil mü’-minîne vel mü’minât vel müslimîne vel müslimât el ah-yâ-i minhüm vel emvât bi-rahmetike yâ erhamerrâhimin.
Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- anlatıyor:
Bir gün Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ashâbına:
“–Şu kelimeleri kim benden alıp onlarla amel edecek ve (buna ilâveten) onlarla amel edecek olana öğretecek?” buyurdular. Ben hemen atılıp:
“–Ben, ey Allâh’ın Rasûlü!” dedim.
Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- elimden tuttu ve şu beş şeyi saydı:
“- Haramlardan sakınırsan, Allâh’ın en âbid kulu olursun!
– Allâh’ın sana olan taksîmine râzı olursan, (kanaatta) insanların en zengini olursun!
– Komşuna ihsanda bulun ki (kâmil bir) mü’min olasın.
– Kendin için istediğini, başkaları için de iste ki (kâmil bir) müslüman olasın!
– Fazla gülme! Çünkü fazla gülmek kalbi öldürür.” (Tirmizî, Zühd, 2/2305; İbn-i Mâce, Zühd, 24)