İşçilerin Ağır Şartlarda Çalışması Ramazan Ayının Orucunu tutmayabilir mi. Ramazan ı Şerîf, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına rast geldiği zaman, Adana, Urfa, Mardin, Diyarbakır gibi sıcak bölgelerde işçilerin oruç tutmaları çok zor veya imkânsızdır. Misafir veya hasta gibi kimseler için ruhsat olduğu gibi bunlar için de herhangi bir ruhsat var mıdır?
Ramazan ayı farz bir ibadettir. Dinî emirleri yerine getirmek de farzdır. Lakin insan için bu bazen değişebiliyor. Kur’an’da ve hadislerde, dinde insanlara zor gelecek hiçbir yükümlülüğün bulunmadığına sıklıkla işaret edildiğini, herhangi bir sıkıntı ve meşakkatin bulunduğu durumda da mükelleflere birtakım kolaylık ve ruhsatların tanınmış olduğunu biliyoruz.
Kur’an’da oruç tutmamayı mubah kılan mazeretler olarak hastalık, yolculuk ve oruca güç yetirememeden söz edilmiştir (Bakara 2/184-185). Fakihler de oruç tutmama ruhsatını bu üç durumla sınırlı tutmayı tercih etmiş, bu üç durumun ortak özelliği meşakkat olsa bile, her meşakkat halinde oruç tutulmayabileceğini söylemekte mütereddit davranmışlardır.
Ramazan-ı Şerifte sıcak bir ülkede veya harareti yüksek bir ma’den ocağında çalışan kimse işim Ramazan’dan sonraya bırakması mümkün ise “yâni geçim hususunda sıkmü çekmeyecek ve malı telef olmayacaksa” muvakkaten işine son vermek mecburiyetindedir. Yoksa çalışmadığı takdirde kendisi veya çocukları sefalete ma’ruz kalacak veya ekin gibi malı telef Olacaksa her geee oruç tutmak için niyyet getirir çalışamayacak hal gelirse orucunu bozar (19).
Remlî, Câmi’ü’l-Fetâvâ’dan naklederek şöyle demektedir: Geçimini sağlamak için çalışıp oruç tutamazsa orucunu bozar.
Ancak çalıştığı iş kendisine ait olmaz» muhtaç olmayacak kadar malî durumu iyi ise oruç, tutması mümkün .olmadığı takdirde çalışıp orucunu bozması câiz değildir. (20)
Mısır’ın bazı ulemâsı, fabrikalarda çalışan işçiler mecburiyet altında kaldıkları taktirde misâfir gibi oruçlarını başka bir zamanda kaza eder diyorlar (21).
(19) İbn Abidin c. 2, s. 115
(20) Aynı eser, aynı sayfa.
(21) Fıkh al-sunne c. 1, s. 440