Anadolu’nun bazı illerinde arazi ve bağ gibi gayr-ı menkul şeyler tapu dairesinde işlem yapılmadan satılır. Alış verişin geçici olduğunu tarafeyn -alan ve satan- bilmektedir. Yani satıcının eline para geçtiği anda malını geri almak için harekete geçeceğini tasarladığı gibi, müşteri de geri vermek için her zaman hazırdır. Böyle bir alış verişin durumu nedir?
Arazi ve bağ gibi gayr-i menkul şeylerin geçici olarak yapüan alış verişine bey’ul vefâ, bey’ul emâne, bey’ul itâat denmektedir. Hanefî mezhebine göre böyle bir alış veriş hakkında ihtilâf vardır. Bazı ulemâya göre bu saüş akdi değil, rehin ipotekdir. Esas mal sahibi ne zaman parasını getirirse malım geri alacaktır. Buna göre ondan ne istifâde edilmiş ise onun kıymeti mal sahibine verilecektir. Bir kavle göre de bu akid, satış akdidir. Zeyla’î de bu görüştedir. Buna göre bu akd üzerine satışın ahkâmı terettüp ettiği için satılan şeyden elde edilen mahsul ve fayda müşterinindir. Ancak onu başkasma satamaz (93) .
Şâfiî mezhebine göre ise akdi yaparken bir süreden söz edilmemiş ve her iki tarafın maksadı verilen paranın rehin olması ise bu alış veriş caizdir. Ve hakkında rehin ahkâmı caridir. Yani mahsul ve menfaat mal sahibine aittir. Yoksa bu akd sahih değildir. Bir an önce bunu sahibine iade etmek icabeder (94).
Dipnot
(93) İbn Abidin, c. 4, s. 246
(94) el-Fetava el-Kübrâ, c. 2, s. 158