Alışverişin rükünleri altıdır.
1— Satıcı,
2— Alıcı,
3— Satılacak şey,
4— Semen -Bedel-
5— Satıcının icabı,
6— Alıcının kabulü.
İcab ve kabulün şartlan vardır.
a— İcab ve kabulün birbirine arka arkaya olması, yani arala-nnda uzun bir fasılanın bulunmaması gerekir.
b— İcab ve kabulde tatabuk olmasıdır. Yani birisi bu malı beş bin liraya sattım derken, müşteri de bunu dört bin liraya senden aldım demesi halinde satış akdi geçersizdir, yani akit sahih değildir.
c— İcab ve kabulün inşa’yı ifade eden mazi -geçmiş- veya hâlsiğası ile olması gerekmektedir.
ç— Şartlı olmamasıdır.
d— Muvakkat olması.
e— İcab ve kabul arasında yabancı bir sözün geçmemesi.
İcab ve kabul söz ile olabileceği gibi yazı ile ve dilsizin işareti ile de olabilir. Ancak Hanefî mezhebinde sahih kavle ve Şâfiî mezhebinde de bazılarının görüşüne göre muatat ile de alışveriş münakit olur. Yani bir söz söylemeden müşteriye satılık şey, satıcıya da bedelinin verilmesi halinde satış tahakkuk etmiş olur. Böylesi bir akit caiz olmuş olur.
Satıcı ile alıcıda aranan şartlar ise beş kısma ayrılır:
1— Akıl sahibi olmak.”‘
2— Baliğ olmak.
Binaenaleyh akil ve baliğ olmayan kimsenin alışverişi sahih değildir.
Yalnız Hanefî mezhebinde mümeyyiz olan bir çocuğun yaptığı alışveriş velisinin izni halinde caizdir, izin verilmemişse alışverişin caiz olabilmesi velisinin kabulüne bağlı kılınmıştır. Eğer veli bu alışverişi kabul ederse caiz, etmezse caiz değildir.
3— Reşit olması, Şayet alıcı veya satıcı reşit değillerse alışveriş velinin kabulüne bağlıdır.
4— Malına haciz konulmamış olması.
Malına haciz konulmuş birisinin malını satması veya onunla bir şey satm alması sahih değildir.
5— İstekle olmalı. Malını satmak istemediği halde, zor kullanılarak ve baskıyla malının sattırılması caiz değildir ve böylesi bir satış sahih değildir. Ancak Hanefî mezhebine göre, baskıyla ve zor kullanılarak yapılan satışlar da caiz ve sahihtir. Yani böylesi bir satış batıl değildir, ne var ki, istenirse geri çevirmek hakma sahiptir!
Bir kimsenin imkânı olduğu halde zimmetindeki borcunu vermezse hakim zorla malını satabilir, bu takdirde geri çevirme imkânına da sahip değildir. Yalnız Gabn-ı fahiş ile yapılan satış fasittir.
Üzerinde akit yapılan şeyde de beş şart aranır:
a— Tahir olması. Yani necis olmaması gerekir. Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır: “Allah, içki, leş, domuz ve putların satışını yasakladı.” Ancak Hanefî mezhebinin uleması tezek ve bazı faydaları bulunan necis yağların satışına cevaz vermişlerdir.
b— Kendisinden istifade edilebilir bir şey olması. Dolayısıyla faydası olmayan haşarat ve yırtıcı hayvanların satışı caiz değildir.
c— Selem müstesna satıcı ile alıcının aynını, miktarını ve vasfını bilmesi gerekir. Ancak Hanefi mezhebi aynının bilinmesini şart koşmamaktadır.
ç— Akidin mülkiyetinde bulunması veya tasarruf için kendisine izin verilmiş olması. Bunun için vakıf gibi veya başkasına ait olan malı izinsiz satmak caiz değildir.
d— Kolaylıkla teslim edilmesinin mümkün olması. Binaenaleyh denizdeki balıkları ve havadaki kuşları satmak caiz değildir.
AKDİN İCAP VE KABULLERİ:
İcap ve Kabul’ün beş şartı vardır:
1— Aralarında uzun bir fasılanın bulunmaması,
2— Yabancı bir sözün araya girmemesi,
3— Her iki sözün, yani alım ve satım için aynı meblağ üzerinde mutabakata varılması,
4— İçinde ta’lik -şart- bulunmaması,
5— Muvakkat olmaması.
ALIŞVERİŞİN ŞARTLARI:
Alışverişin sıhhat şartlan on kısma ayrılır:
1— Satılık şey ile bedelinin bilinmesi,
2— Tesliminin mümkün olması,
3— Aldanmaya yol açacak bir şartın öne sürülmemiş olması. Meselâ akid anında bile gebeliğin tesbit edilmesinin imkânsız olduğu bir devenin gebeliğini şart koşmak gibi.
4— Akd’in gerektirmediği bir şartı koşmamak. Meselâ dikmek şartıyla tüccarından kumaş almak caiz değildir.
5— Tarafeynin rızasıyla olması.
6— Vadeli ise vade zamanının bilinmesi. Vade zamanı belli olmayan bir alışveriş caiz değildir.7— Bedelin miktarının bilinmesi. Bedeli bilinmeyen bir şeyin satışı sahih değildir. Mesela şu kitabı, şu kalemi sattım demek, bedeli tayın edilmeyinceye kadar caiz değildir.
8— Rebeviyatta aynı cinsten birbiriyle satılan iki şeyin eşitliğinin kesin olarak bilinmesi.
9— Her ikisinin kabzedilmesi.
10— Mürabaha, tevliye ve vadiada bedelin bilinmesi.