Gözleri Kör Olanın Şahitliği
Aslolan, gözleri kör olanın şahitliğinin caiz olmamasıdır; zira gözleri görmeyen kişi, hasımları birbirinden ayırcak durumda değildir. Fakat âlimler gözleri görmeyen kişinin şahitliğini beş yerde kabul etmişlerdir:
1. Ölüm hususunda
2. Neseb hususunda
3. Mutlak mülk hususunda
Meselâ bir kişi bir malın kendi mülkü olduğunu iddia etse, bu hususta hiç kimse de ona muhalefet etmese, gözleri görmeyen bir kişi de o malı belli bir kişiye nisbet etmeden ‘O mal, birinin mülküdür’ dese, onun şahitliği kabul edilir. Bu hususlarda gözleri görmeyen kişinin şahitliğinin kabul edilmesinin nedeni, bunların halk arasında nakledilmek suretiyle bilinen şeyler olmasıdır. Çünkü halk bu hususları aralarında konuşur. Bu bakımdan gözle görülmesine gerek yoktur; zira mülk, uzun müddet önce alınmış olabilir, dolayısıyla alındığına dair şahit getirmek zor olur; o dönemde yaşayanların çoğu ölmüş olabilir.
4. Gözleri görmeyen kişinin- tercümanlık hususunda şahitliği kabul edilir. Çünkü hasımların ve şahitlerin konuşmalarını tercüme etmek için görmeye gerek yoktur.
5. Zabt hususunda âmâ’nın şahitliği kabul edilir.
Meselâ birisi, ikrar, talâk ve benzeri bir hususta âmâ’nın kulağına bir sır söylerse, âmâ, bu sözü söyleyen kişinin aleyhinde şahitlik yaptığında şahitliği kabul edilir.
Kabûl edilmeyen şâhidüklerKabûl edilmeyen şâhidükler
1) Düşmanın düşman aleyhine şâhidliği,
2) Babanın çocuğu için şâhidliği,
3) Evlâdın babası için şâhidliği,
4) Şahsın, kendine menfâati celbetmek veyâ zararı def’etmek için şâhidliği.