Dinen evlenmeleri mümkün olan bir erkekle bir kadın, aileden gizli kıyılan imam nikahları geçerli midir? Yada Aileden habersiz imam nikahı kıyılır mı?
İmam nikâhı, bir erkekle bir bayanın beraberliklerine dinen meşruiyet kazandıran formaliteden ibaret bir şey değildir! Onun için nikâh bir akit, sözleşme ve anlaşmadır. Bunun için bazı şartları vardır. Bu şartlardan birisi yerine getirilmezse nikâh sahih olmaz. Mesela her dört mezhebe göre şahitler huzurunda dini nikâh yapmaktır.
İslâm hukukuna göre nikâhın sahih olması için bazı şartlar vardır. Bu şartlardan birisi de evlenecek olan kadının velisi durumunda olan kişinin izninin ve rızasının alınmasıdır. Bu mesele Hanefî mezhebi dışında kalan üç mezhebe göredir. Velinin izni, Mâlikî ve Şafiî mezhebine göre nikâhın bir rüknü, Hanbelî mezhebine göre ise şartıdır. Her üç mezhebe göre kadının velisinin izni alınmadıkça yapılan nikâh sahih olmaz, bâtıldır.
Ayrıca bugün için sadece imam nikâhı ile evlenmeniz sizi mağdur eder, ortada kalırsınız. Yarın bir gün herhangi bir ayrılık durumunda hiç bir hak iddia edemezsiniz. İşte bunun için ya aileniz devreye girecek ya da resmi nikâhla evlenecek, haklarınızı hukuki koruma altına alacaksınız.
Zaman zaman kapıldığı öfkelerle pişman olacağı şeyler yapan bir adam Efendimize gelerek sormuştu:
– Beni Cennete götürecek bir iş haber ver ki onu yapayım da Cennete gideyim!
Efendimizin cevabı çok kısa ve net oldu.:
– Öfkeni yen, öfkene uyma, sana yeter!
Evet, öfke basite alınacak bir hal değildir. Nitekim öfkesini yenemeyen adam, tetiğe basar; bir insanı gözünü kırpmadan öldürüverir. Bundan sonrası ise ömür boyu pişmanlıktır…
Öfkenin bu türlü sonucundan dolayıdır ki Efendimiz sık sık ikazlarda bulunur:
– Öfkene uyma, öfkeni yen, öfkeni yut, öfkeye götüren tahrikten uzak dur, şayet cennete götürecek bir amel sahibi olmak istiyorsan!, diyerek çevresine uyanlarda bulunmuştur.
Sonucu mutlaka pişmanlık olan öfke konusunda bilinmesi gereken en mühim nokta, öfkenin tek çeşit olmamasıdır.
Bazıları öfkeyi sadece sinirsel bir şiddetten ibaret zannederler.
Halbuki öfkenin bir de cinsel tahrik sonucu duyulanı vardır ki, bu türlü cinsel öfke, tetiği çekip de gözünü kırpmadan adam öldürten sinirsel öfkeden daha korkunç sonuçludur.
Hatta cinsel öfkenin sinirsel öfkeden çok daha korkunç sonuçlar vereceğinden dolayıdır ki Efendimiz bu öfkeye sebep olacak tahrikçi görüntü ve çevrelerden uzak durmayı, mahremiyet sınırlarını aşmamayı, taşmamayı tenbih buyurmuş, bu konudaki ikazlarından birinde de şöyle çarpıcı bir uyanda bulunmuştur:
– Cinsel duygulan ayaklanan insan, aklının ya tümü’ nü ya da üçte ikisini yitirmiş insan gibidir. Yani her türlü riski göze alacak hale gelir, cinsel duygulan kabarıp isyana yönelen insan..
Evet tek ve tenha yerlerde iki yabancının göz göze, yüz yüze gelmesi, cinsel öfkenin yavaş yavaş kabarmasına zemin teşkil etmesi demektir. Önce masumca sohbetler, sonra el tutuşup tokalaşmalar, derken bir zaman gelir ki cinsel öfkenin kabarmış dalgalan taraflan sürükleyip götürmeye başlar. Olmayacak şeyleri olur hale getirmeye bile yönelirler. Tıpkı telefondaki kızcağızın çare arayışları gibi.
Bir kızcağız telefonun öbür ucundan soruyordu:
– Okuldaki arkadaşımla gizli dini nikah yapmak istiyoruz, ne dersiniz?.
Tepkili cevabım sert oldu herhalde.
– Ben, dedim, intiharın her türlüsüne karşıyım. Hayatının baharında bir genç kızın ailesinden habersiz gizli nikahla hayatım baştan riske sokması, büyük ihtimalle bir intihar gibidir. Erkek için aynı derecede olmasa da kız için sonuç bundan başkası değildir.- Çaresi yok mu bunun? diye üsteledi kızcağız.
– Var, dedim. Hem de çok kolay.
Heyecanlandı:
– Lütfen onu söyleyin hemen.
– Resmi nikahla evlenmek. Böylece kendini ve aileni büyük bir yıkıma uğramaktan kurtarmak.
– Ama şu anda buna imkan yoktur. Ne ailem buna razı olur, ne de bizim okul ve yaş durumumuz buna müsaittir.
– Demek hem yaş, hem okul, hem de aile durumu müsait olmadığı halde, siz yine de gizlice dini nikahla evlenmeye cesaret edebiliyorsunuz. Bu acelenin sebebi ne ola ki?
– Uzun zamandır birlikte arkadaşlık etmekteyiz. Birbirimize çok alışük. Önümüzdeki bu manileri düşünemez hale geldik sanki. Dini nikah yaptırmayı göze alıyoruz artık.
Evet cinsel öfkeye girecek kadar mahremiyet sınırlarını aşıp da yabancıyla yüz yüze göz göze yaşamaktan kaçınmamak, işte böyle sonucu düşünemez hale getirir tarafları. Ömür boyu pişmanlık duyacakları hatayı göze aldırır. Sadece kendilerini değil ailelerini de perişan hale sokarlar.
Kaldı ki, Şafıiye göre, velinin izni olmadan dini nikah yapılamaz.
Hanefi’de de, taraflar denk değilse velinin itiraz edip ayırma hakkı vardır
Bunlardan başka resmi nikahtan önce dini nikah yapmak da kanunen yasaktır artık.
Ama bütün bu engelleri cinsel öfkeye kapılanlar düşünemezler ki!..
Aziz gençler! Mahremiyet sınırlarım aşıp taşmamaya, cinsel Öfkeye maruz kalmamaya gayret gösterin, kendinizi böylece korumaya alın. Yoksa cinsel öfke ömür boyu pişmanlık duyacağınız riski göze aldırır. Üzerine de bir aşk kılıfı örterek mazur göstermeye çalışır. Ama ne yazık ki işin sonu, başı gibi tatlı olmaz, ömür boyu ıstırap ve pişmanlık, sizi takip eder.