Zekât; gelir getiren ve artıcı vasıfta olan altın, gümüş, madeni ve kâğıt paralar, ticaret malları, toprak ürünleri, hayvanlar ve hisse senetlerine düşer. O yüzden şu noktaya dikkat etmek gerekir. Zekatın farz olmasının şartlarından biri de, malın havaic-i asliyeden (asli ihtiyaçlardan) fazla olmasıdır. Bu nedenle Nisap miktarı mala sahip olan kimse yıl sonunda gelirlerinden elinde kalanın tamamından kırkta bir zekat verir.
Ticaret için olmayan ev, sırsa, araba ve benzeri şeylerin kıymetleri üzerinden zekât gerekmez. Eğer bunların kazancı (getirişi) varsa ve bu getiriler, sahibinin diğer zekâta tabii mallan ile birlikte nisap ölçüsüne ulaşırsa, yıl sonunda getirilerinin zekâtı verilir.
Şayet bunlar ticaret için kullanılıyorsa her yıl kıymetleri üzerinden zekât gerekir.
Buna göre:
Ticaret, yatırım, paranın değerini koruma gibi amaçlarla edinilmiş ev, arsa gibi istenildiği zaman hemen satılamayan ve fiyatı da zaman içinde değişen malvarlıklarının zekatı, satılmadığı sürece, “maliyeti ile raic bedelinin ortalaması” üzerinden ödenmelidir.