İslam alemi, yaklaşan Hicri yılbaşını ve Muharrem ayını büyük bir heyecanla bekliyor. Hicri 1440 yılı son ayı Zilhicce ayı sona ermek üzere. Muharrem ayı, içinde bulunan Aşure günü nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. Aşure günü için tavsiye edilen ve okunması gereken bir duayı sizler için hazırladık. Tabi öncesinde şunu söylemek lazımdır. Aşure günü, her yıl Muharrem ayının 10’unda kutlanır. Aşura günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın meydana geldiği rivayet edilmektedir. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır.
Aşura günü duâsı meşhurdur. Peygamberimizin, aşura gününün önemi hakkında hadis-i şerifleri vardır. Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor: “Aşura günü kim bir gün oruç tutarsa, firdevsi âlâya varis olur. ” Yine buyuruyor: “Aşura günü kim ki bin kere İhlâs sûresini okursa, Cenab-ı Hak o kimseye rahmet nazarı ile bakar. ” Onu sıddîklardan yazar. Aşuranın mânası, nurlu yaşamak demektir.
Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşure gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul etmiştir. Hazret-i Âdem’in tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuh’un tufandan kurtulması, Hazret-i Yunus’un balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahim’in ateşte yanmaması, Hazret-i İdris’in canlı olarak göğe çıkarılması, Hazret-i Yakub’un, oğlu Hazret-i Yusuf’a kavuşması, Hazret-i Yusuf’un kuyudan çıkması, Hazret-i Eyyüb’ün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musa’nın Kızıl denizi geçmesi, Hazret-i İsa’nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşure günü oldu.
TÜRKÇE OKUNUŞU : (Allahumme mâ amiltü min amelin fi hâzihisseneti mimma neheytenî anhu velem terdahu ve lem tenhehu, ve hamilte annî ve afevte ba ‘de kudretike alâ ukubeti ve da ‘avtenî illettevbeti ba ’de cür’eti alâ ma ’siyetike. Allahumme innî estağfirüke minhu fağfirhu lî, vemâ amiltü fiha mimma terdahu ve va’adtenî aleyhissevâbu. Fe takabbelhu minnî velâ takta ’ recâî minke, yâ Kerîmü.)
ANLAMI : “,Allah’ım, bu sene içerisinde işlediğim ve beni sakındırdığın şevlerden ve sakındırmadığın, razı olmadığın ve hoşlanmadığın şeyler işledimse beni affeyle.
Bana yüklediğin vazifelerden dolayı beni affettin ve beni tevbeye çağırdın, çeşitli günahlar yaptıktan sonra benim tevbemi kabul buyurdun.
Allah’ım, Sana istiğfar ederim, Senden bağışlamanı isterim. Beni bağışla, razı olduğun amellerden işledimse bana va’d ettiğin sevabı benden kabul eyle. Umudumu Senden kesme Allah’ım. ”
Dipnot
Mecmûatu’l-Ahzab, c. 1, s. 600.
Nüzhetü’l-Mecâlis, c. 1, s. 142.
