“Avret” sözlükte, gedik gibi yerlerdeki aralık ve kendisinden fesat ve zarar beklenen şey anlamındadır. Ayrıca küçük kale üstlerinde, sınır boylarında ve cephede ordu saflarında bulunan ve düşman saldırısına imkân veren gedikler, dağlarda bulunan yarık ve çatlaklar da bu kelimeyle ifade edilir.
Kadın ve erkekte örtünmesi gereken yerlere avret denir. Dört çeşit avret vardır:
1— Erkeğin erkeğe nisbetle avreti,
2— Kadının kadına nisbetle avreti,
3— Erkeğin kadına nisbetle avreti,
4— Kadının erkeğe nisbetle avreti,
Erkeğin erkeğe nisbetle avreti: Diz ile göbeğin arasıdır. Diz ile göbeğin arasındaki yerlere bakmak haramdır. Cumhur-u ulemâya göre böyledir. Malikîlerin bazılarına göre baldır avret değildir.
Kadının kadına nisbetle avreti, yine diz ile göbeğin arasıdır. Ne hamamda ne başka yerde diz ile göbeğin arasındaki kısma bakmak caiz değildir.
Erkeğin kadına nisbetle avreti ise, mahremi olduğu takdirde yine diz ile göbeğin arasıdır. Nâ mahrem, yâni yabancı ise kimi diz ile göbeğin arası, kimi bütün vücudu avrettir, diyor. Şâfiî mezhebi bu görüştedir. Yani nasıl erkeğin kadına bakması haram ise kadının da erkeğe bakması haramdır. Kadının erkeğe nisbetle avreti ise Şâfiî ve Hanbeli’ye göre “yüz ve el dahil bütün vücut avrettir.” Hanefî ve Malikî mezheblerine göre ise yüz ve el müstesnâ bütün vücut avrettir. Avret olan yerlere bakmak haram olduğu gibi mes etmek yâni dokunmak da haramdır. Doğum ve tedavi gibi bir zaruret varsa ihtiyaç nisbetinde müsâmaha gönderilir.