Borç verilen paranın zekatı verilir mi? veya Başkasına borç verilen paranın zekatı olur mu? Gibi sorular sorulmaktadır. İnsanların birbirleriyle yardımlaşma yollarından biri de borç alıp vermedir. Geri verilmek üzere alınan para veya eşya; bir veya birkaç kişiye yahut bir kuruma karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülük, ödünçtür.
Tahsil edilip üzerlerinden bir yıl geçince zekâtları verilir. İnkâr edilen veya geri alınma ihtimali olmayan alacaklar için, alacaklının her yıl zekât vermesi gerekmez. Şâyet bu tür ümit kesilmiş bir alacak daha sonra ödenirse, tahsil edilip üzerinden yıl geçtikten sonra sadece o yılın zekâtı verilir; geçmiş yıllar için zekât gerekmez.
İnkâr edilen bir borcun üzerinden yıllar geçtikten sonra bazı belge veya şahitler zuhur ederse, yine de zekâtı gerekmez. Ancak ödendikten itibaren üzerinden bir yıl geçince zekâtı verilir. Fukahadan bazısına göre, ele geçtiği zaman mevcut yılın zekâtı verilir, geçen yılların verilmez. Ama devrin kadısı böyle bir borcu biliyor, yani resmî belgelerle tevsik edilmişse, o takdirde geçen yıllara ait zekâtı da verilir.
Sağlam (ödeneceği umulan, ödenmesinden ümit kesilmiş olmayan) alacakların zekâtı, müctehidlerin çoğuna göre (Hanefîler dahil) her yıl, alacaklı tarafından ödenir. İmam Mâlik’e göre sağlam olsun olmasın alacakların zekâtı, tahsil edildiği yıl -geçmiş yıllarınki değil, yalnızca o yılınki- ödenir. İhtiyaç sahibine borç vermek de bir yardım olduğu için, alacağın zekâtı ödenmez, diyen müctehidler de vardır.