Borçlu olan kimse, borcuna karşılık olan elindeki malından dolayı zekât İle mükellef olur mu? Borçlu olan bir kimse, borcuna karşılık olarak elinde bulunan malından dolayı zekat ile mükellef olmaz. Sahibi, mala tam olarak malik olmalıdır. Bundan maksat; malın, sahibinin elinde olması ve onda bir başkasının hakkının bulunmamasıdır. Ancak, borcuna mukabil olanı çıktıktan sonra geriye kalan miktar nisâba ulaşırsa o fazlalık için zekât gerekir. Buradâki borçtan maksat; kul borcudur. Nisab miktarı kadar malı olmayana zekat düşmez. Nisab, zekatın farz olması için şeriatın tayin ettiği mal miktarıdır. Bu miktar; maldan mala değişir.
Ayrıca Bir kimsenin, sahibi olmakla beraber elinden çıkan ve faydalanması ya da bir daha kendisine dönme umudu olmayan (denize düşen, kaybolan mallar; borçlu tarafından inkâr edilip isbatı mümkün olmayan alacaklar) mallardan dolayı zekât icabetmez.
Bir kimsenin nisabdan fazla malı olduğu halde, bir miktar da borcu bulunsa bakılır: Eğer bu mevcut malından borcu çıktıktan sonra nisabdan noksan olmamak üzere bir malı kalırsa, yalnız bu malın zekatı gerekir. Fakat nisab mikdarından (iki yüz dirhem gümüş kıymetinden) az bir şey kalırsa, bundan zekat gerekmez.
Bir kimsenin yüz bin lira fazla parası olduğu halde, geçmiş yıllardan üzerinde kalmış zekattan yüz bin lira borcu bulunsa, kendisine bu yüz bin lira için zekat gerekmez; çünkü bunun karşılığı kadar borç vardır. Fakat zekattan kırk bin lira borcu olursa, geri kalan altmış bin liranın zekatını vermek gerekir.
Zekat, Allah’ın hakkı olmakla beraber, verilmediği takdirde, en büyük idareci tarafindan istenilip verilmesi gereken yerlere harcanabilir. Bu bakımdan da zekat, insanlar tarafindan istenecek borçlardan sayılır.
(İmam Şafiîye göre, nisab miktarı artıcı (nami) bir mala sahib olan, bunun karşılığında borcu olsa da, yine zekatla yükümlü olur. Çünkü zekatın vacib olması, nisab miktarı olan artıcı (nami) mal sebebiyledir. Bu borçlu ise, buna sahiptir. Hür bir insanın borcu, onun kişiliği üzerine yüklenir. Hemen onun elindeki mala yüklenmez. Bunun içindir ki, bu malını istediği gibi kullanma hakkına sahiptir. Borç ile zekat ayrı ayrı haklardır. Birinin bulunması, diğerinin gerekli olmasına engel değildir.)
Bizce, borçlu fakirdir. Nisab miktarı fazla malı yoksa, kendisine zekat verilmesi bile caizdir. Zekat vermek ise, zengin olana farzdır.