İslâm hukukuna göre boşanma dil ile vaki olduğu gibi yazı ile de vaki olabilir. Aralarında fark yoktur. Hatta dilsiz olan için işaretle de talâk vaki olur.
Evliliği devam ettirmenin artık mümkün olmadığı ortamların oluşma ihtimali gözetilerek boşanma İslam dininde mubah olan işlerden sayılmıştır. Boşanmanın mubah olduğu kitap, sünnet ve icma’ ile sabittir. İslam dini boşanmayı meşru olarak kabul eder fakat hoş karşılamaz. Çünkü boşanma içtimai bir yaradır.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Ey peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde, onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik hâllerinde ve kendileriyle cima etmemişken) boşayın ve iddeti sayın…”
İnsanı en iyi tanıyan Cenab-ı Hak, bu durumlardan haberdar olduğu için, çekilmez hale gelen evliliklerin son verilmesine müsade etmiştir.
Meselâ, bid’i boşamalar haramdır. Kusuru bulunmayan bir eşi usulüne uygun olarak boşamak mekruh; dindar ve iffetli olmada eşi boşamak mendub; geçimsizlik halinde hakemlerin gerekli bulunduğu boşama farz; sevilmeyen eşin boşanması ise caizdir.
Sünnî talâk (talâk-ı sünn), Kur’an ve sünnetin talimatına uygun olan boşama biçimidir. Bu talâk biçiminin üç temel şartı vardır. Bunlar eşin hayız halinde bulunmaması, hayızdan temizlendikten sonra cinsî temasın olmaması ve boşanmanın yalnız bir talakla yapılmasıdır.
Bid’î Talâk: Kadını hayız günlerinde veya temizlik halinde cinsi temastan sonra yahut temizlik halinde birden fazla boşamak sünnete aykırı olduğundan bid’î talâk (talâk-ı bid’) adını alır. Bu çeşit boşama dinen haram kılındığı için, bu yola başvuran koca günahkar olur; buna rağmen boşama geçerlidir, hukukî sonuçlarını doğurur.