Bir çoğumuz cuma günü çok değerli ve mübarek bir gün olduğunu biliriz. Cuma günü mü’minlerin bayramıdır. Hem dini yönden, hem de sosyal yönden cumanın yeri ve önemi büyüktür.Yalnız bazen bazı nedenlerden dolayı cuma namazına gidemeyenler de vardır. Mesela cuma namazına hangi durumlarda gidilmez? sorusu sorulduğunda veya bulaşıcı bir hastalığa mübtelâ olan bir kimsenin cuma namazma gitmesi câiz midir? gibi mazeretli kişilerin cuma namazı konusunda neler yapması lazımdır. Öncelikle cumu namazını kılma imkanı bulunan her yerde mutlaka kılınması gereken şiar bir ibadettir. Bu sorulara ilk olaral şu yönden bakmak lazımdır. Cuma namazının farz olabilmesi için belli birtakım şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Bu şartlar vücûb şartları ve sıhhat şartları olmak üzere iki çeşittir.
Zaruretten dolayı cuma namazının kılınması mümkün değilse o günün öğle namazının kılınması gerekir. Bu kişi, her zaman olduğu gibi bu durumda da sünnetleri kılıp kılmamakta serbesttir. Kılarsa sevap alır, kılmazsa günahkâr olmaz.
Bu nedenle Bulaşıcı bir hastalığa mübtelâ olan kimsenin cuma ve bayram gibi namazlara gitmesi câiz değildir. Çünkü gitmesi, hastalığın yayılmasına vesile olabilir. İslâm dini bir memlekette bulaşıcı bir hastalık bulunursa onu sıkı kontrol altında tutmayı emreder, oraya giriş ve çıkışı yasaklar. Peygamber (sav): “Bir memlekette vebânın bulunduğunu duyarsanız oraya gitmeyiniz. Bulunduğunuz bir memlekete gelirse ondan çıkıp başka yere gitmeyiniz” buyuruyor.
Diğer bir hadiste şöyle buyurmuştur: “Cüzzâmlıdan, aslandan kaçar gibi kaç” (107). Hatta başkasına zarar verecek fıtrî veyâ sarımsak ve soğan gibi şeyleri yemekten dolayı ‘ârızî bir kokusu olan kimsenin cuma namazına ve cemâata gitmesi câiz değildir. (107) Buhari-Müslim
Bu sebeple başkalarına hastalık bulaştırma ihtimali olan insanların evlerinde oturmaları ve camiye gitmemeleri gerekir. Hastalara cuma namazı farz değildir. Hastalar cuma namazını kılmak için camiye gitmezler, bulundukları yerde öğle namazını kılarlar.
Hangi Hallerde Cemaat Terkedilebilir?
Bir özür yokken cemaatı terketmek sünnete aykırıdır. Büyük bir sevabdan ve faziletten mahrum kalmaya sebebdir. Ancak şu hallerde cemaatı terk bir özür sayılır, sünnete aykırı hareket edilmiş olmaz:
1. Hastalık ve felçlilik hâli.
2. Körlük, topallık veya kötürümlük.
3. Şiddetli sıcak, soğuk, kar, yağmur, çamur gibi haller.
4. Mal ve cana tecavüz korkusu.
5. Zifirî karanlık.
6. Fazla ihtiyarlık.
7. Hasta bakıcı olmak.
8. Yolculuğa çıkma hazırlığında olmak.
9. Yemek sofrası hazır olmak.
10. Abdesti sıkıştırmış olmak.
11. Dinî mes`elelerle uğraşmak. Meselâ fıkıh öğrenmek ve öğretmek de bâzan cemaate iştirâk etmemek için mâzeret olabilir. Fakat terki îtiyad hâline getirmek câiz değildir.
Bu özürlerden biri dolayısıyla cemaat terkedilebilir. Sadece tenbellik ve gevşeklik neticesi cemaati terkedip duran kimse ta`zir cezasına müstehak olur. Şehâdeti kabûl edilmez. Cemaate devam etmek istediği halde yukarıda saydığımız özürlerden dolayı muntazaman devam edemeyen kimse ise, niyetinin samimiyet ve temizliğine göre, cemaat sevabından mahrum kalmamış olur.