Birçok yerde saygı göstermek maksadıyla cenâze için çelenk gönderilir. Peki bunun İslam dinin’de ki yeri varmıdır? Ve hepiniz biliyorsunuz ki bazen düğünlere’de çelenk göndermek için tebrik ediyoruz. Bunlar ne kadar doğrudur?
Asr-ı sâadette ve İslâm’ın hâkim olduğu zaman ve yerlerde müslümanlar hiç bir surette çelenk gibi şeylere yer vermemişlerdir, o bidâttır (160).
İçimize yerleşen pek çok âdetler gibi, çelenk yapma ve gönderme âdeti de Avrupa’dan gelmiştir. Bu âdet, Batı ülkelerinde çok yaygındır. Başta üzüntü ve sevinç ânı olmak üzere her vesileyle birbirlerine çelenk gönderen Batılılar, bu âdeti bize de benimsetmişlerdir.
Hıristiyan Avrupa onu İslâm diyârına sokmuştur. Çelenk için İslâm’ın emri ne ise onu yapmamız daha uygundur. Çelenk gibi şeyler ölü ve vatana hizmet etmez, fayda vermezler. Ölünün kabrinin yapılışına ve çelenge verilen para, fakir ve müstahaklara verilse daha iyidir. Gerçekten ölüyü seven kimse bunu yapmalıdır. Kısa bir zaman sonra solup heder olarak çiçeklere para vermek, müslüman olan kimsenin işi değildir.
Dinî tarafına bakarsak: İslâm topluminde böyle bir âdet olmadığı gibi, sünnette de yeri yoktur. Yani, bir cihetiyle bid’attir. Bu âdet sırf Batılılara, Hıristiyanlara özenildiği ve onlar yaptığı için yapılıyorsa, hâlis bir niyet taşımadığı için, “Kim bir kavme benzemeye çalışıyorsa o milletten sayılır” hadis-i şerifinin şümulüne girer. Yukarıda da belirtildiği gibi, bazı yardım yollarını, sadaka ve hibeleri kaldırdığı için de ayrı bir mahzur teşkil etmektedir.
Ancak gidersin kabrin üzerine bişey ekersin üzerine yeşillik olur o yeşillikler zikreder ve zikrettikçe ölüye fayda verir. Bu buhari’de geçmektedir. Bazı âlimler, ölünün üzerinden azabın hafifletilmesinin sebebinin; yaş hurma dalının Allah Teâlâ’nın adını tesbih ettiğini ve bunun da azabın hafifletilmesine sebep olduğu şeklinde yorumlamışlardır.
(160) Terbıyetü’l-Evlâd, c. 2. s. 992