Öncelikle cinler de insanlar gibi Allah’a kulluk görevi olan, ancak yaratılışları gereği insanlardan farklı yapıdaki varlıklardır. Cinler, Allah’ın izni olmadıkça kimseye zarar veremezler. Cinlerin yaşantıları bizim gördüklerimizden, yaşadıklarımızdan farklıdır. Onlar gaybı bilmezler. Cinlerin kendisine zarar vereceğini düşünen ve yalnız kaldığı zaman cinleri düşünüp korkan insanlar ile manevi bünyesi zayıf olan insanlara zarar verme ihtimaline karşı aşağıda verdiğimiz duaları okuyarak Allah’ın izni ile kimseye zarar veremezler.
Cinlerin varlığı haktır. Ancak mahiyetleri konusunda fazla bir şey bilinmemektedir. Peygamberimiz (asm) cinlerin tesirinden kurtulmak için Felak ve Nas surelerini sık sık okumamızı tavsiye etmiştir. Bu sebeple aşağıda verdiğimiz dualar okuduğu vakit ve Allah’a olan tevekkülü onu cinlerin zararından koruyacaktır.
Hz. Peygamber de hayatı boyunca her şeyin şerrinden Allah’a sığınarak sürekli Felâk ve Nâs sûrelerini ve Âyete’l-Kürsî’yi okumuştur. (Buhârî, Vekâle, 10; Fezâilü’l-Kur’an, 10; Tirmizî, Tıb, 16)
Böyle bir cin tasallutuna maruz kalan kişiler, eğer iyi niyetli, ihlaslı ve metafizik aleme kabiliyeti olan kişilere rast gelirse, Allah’ın (c.c.) izniyle şifa bulabilir. Ayrıca şeytanın vesvesesi olması yüksek ihtimaldir. Allah (c.c.) Kelam-ı Kadim olan Kur’an-ı Kerim de buyuruyor ki: “De ki: İnsanların Rabbine, insanların yegâne hükümdarına, insanların ilahına sığınırım. O sinsi şeytanın şerrinden, O ki insanların kalplerine vesvese verir, O şeytan, cinlerden de olur, insanlardan da.” (Nas Suresi)
(Berekât) kitabında, İmam-ı Rabbânî hazretlerinin Cinden korunmak için, “Lâ havle velâ kuvvete illâ billa-hil aliyyil’azîm” okuduğu yazılıdır.
İmam-i Şaranî hazretleri, “Kuşluk namazma devam edene, cin musallat olmaz.” buyurdu.
Celâleddin-i Süyûtî hazretleri buyuruyor ki; “Hiltit veya şeytan tersi adındaki zamkı yanında taşıyan kimseye cin girmez. Sar’a hastası bunu koklarsa iyi gelir.”
Şeytantersi, maydanozgillerden anavatanı İran olan bir Ferula türüdür. Şeytantersinin çiğ halde iken sarımsağa benzer kuvvetli bir kokusu vardır ancak pişirildiğinde pırasayı andıran yumuşak bir tadı vardır. İsmi çok kötü kokusu yüzünden verilmiştir. Halk arasında şeytanboku olarak da anılır.
Cinden kurtulmak için on şeyi yapmalıdır:
1- E’ûzü Besmele ile Fâtiha sûresi okumalıdır.
2- E’ûzü Besmele ile iki Kul-e’ûzüyü okumalıdır.
3- E’ûzü Besmele ile Bakara sûresinin ilk beş âyetini okumalıdır.
4- E’ûzü Besmele ile Ayetü’l-Kürsî okumalıdır.
5- E’ûzü Besmele ile Bakara sûresinin son iki âyetini okumalıdır.
6- E’ûzü Besmele ile Ha-Mîm Mü’mîn sûresinin başından (masîr)e kadar ve Âyetü’l-Kürsî okumalıdır.
7- “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh lehül-mülkü ve lehülhamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” (21) okumalı.
8- Çok (Allah) demelidir.
9- Hep abdestli bulunmalı, farzları ve sünnetleri hiç terk etmemelidir.
10- Günah işlemekten, kadınlara bakmaktan, çok konuşmaktan, çok yemekten ve kalabalıktan sakınmalıdır.
Eshâb-ı kiramdan Ebû Dücâne hazretleri anlatır:
Bir gece yatarken, değirmen sesi gibi ve ağaç yapraklarının sesi gibi, ses duydum ve şimşek gibi, parıltı gördüm. Başımı kaldırdım. Odanın ortasında, siyah bir şeyin yükseldiğini gördüm. Elimle yokladım. Kirpi derisi gibi idi. Yüzüme, kıvılcım gibi şeyler atmaya başladı. Hemen Resûlullaha gidip, anlattım. “Yâ Ebâ Dücâne! Allahü te-âlâ, evine hayır ve bereket versin!” buyurduktan sonra kalem ve kâğıd istedi. Hz. Ali’ye bir mektûb yazdırdı. Mek-tûbu alıp, eve götürdüm.
Başımın altına koyup, uyudum. Feryâd eden bir ses, beni uyandırdı. Diyordu ki, “Yâ Ebâ Dücâne! Bu mektûbla, beni yaktın. Senin sahibin, bizden elbette çok yüksektir. Bu mektûbu, bizim karşımızdan kaldırmaktan başka, bizim için, kurtuluş yoktur. Artık, se-nin ve komşularının evine gelemiyeceğiz.
Bu mektûbun bulunduğu yerlere gelemeyiz.” Ona dedim ki, “Sahibim-den izin almadıkça bu mektûbu kaldırmam.” Cin ağlama-sın-dan, feryâdından, o gece, bana çok uzun geldi. Sabah namazım, mescidde kıldıktan sonra, cinnin sözlerini anlattım. Resûlullah buyurdu ki: “O mektûbu kaldır. Yoksa, mektûbun acısını, kıyâmete kadar çekerler!”
Bir kimse, bu mektûbu, yanında taşısa veya evinde bulundursa, bu kimseye, eve ve etrâfma cin gelmez ve dadanmış olup zarar veren cin de gider. Bu mektubun arapçasını aşağıda verdiğimizdir.