Bu iki âyet-i kerimenin, evlâtlarının salih olması için sabah ve akşam okunmasının mü’essir olacağını ulemâ’i-kirâm beyan buyurmuşlardır. (Sûre-i Meryem’deki secde âyeti kerimesi de, bu husus hakkındadır): Kur’ân-ı Kerîm’de, elde edilecek çocuk ve arkadan gelen nesille alâkalı olarak yapılması gereken duayı öğretici mahiyetteki bir âyet, neslin “salih” olmasına dikkat çeker.
Kırk yaşına basan kimsenin, yapması gereken dualar meyanında şöyle demesi istenir:
“Bana verdiğin gibi, soyuma da salâh ver. “ (el-Ahkâf, 46/15).
Bir çok insan, evlâd sahibi olmayı toplum içerisinde bir iftihar vesîlesi (el-Hadid, 57/20) olarak düşünmüş, Allah’ın ebeveyne emaneti olan bu varlıklara İslâmî terbiye ve eğitimi vermediği için de, onları kendilerine adeta düşman yapmıştır. Allah, böyleleri için buyurmaktadır: “…Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır, onlardan sakının “ (et-Teğabun, 64/14). Gerçekte evlât, insan için bir imtihan vasıtasıdır. “Mal ve çocuklar birer fitnedir” (el-Enfâl, 8/28).
Türkçe okunuşu : E’ûzü bi kelimatillah’it-tâmmati min şerri mâ halâka bismilla-hillezi lâ yadurru mâ’a ismihi şey’ün fil ardi ve lâ fis’semâ’i ve hü-ves’semiul aliym.
Anlamı : ««Halk ettiği bütün mahlûkların şerrinden, Allah (c.c.)’ın noksansız ve nihayetsiz kelimeleri vasıtasiyle yani kelâmullah hakkiyçin allah’a sığınırım. Allah (c.c.)’ın ism-i celiliyle başlarım ki, o beraber oldukça yerlerde ve göklerde hiç bir şey zarar vermez. O, öyle bir Allah’tır ki, her şeyi işitir ve her şeyi hakkıyle bilir.»