Camide hutbenin okunduğu yere “minber” denir. Hutbe okumak için minbere çıkış ve inişlerde, konuşma öncesi ve sonrasında okunacak dualar vardır.
Hatîb, hutbe okumak için minbere çıkarken her basamakta biraz durup duâ ediyor. İslâm’da bunun yeri var mıdır?
Hatiplerin hutbe okumak için minbere çıkarken her basamakta duâ etmeleri bidattir. Hakkında bir hadis veya bir eser vârid olmamıştır. Asr-ı sâadette böyle bir şeyi yapan olmadığı gibi selefi sâlihin’in zammında da olmamıştır. Kâdî Beydâvî’nin bu husus için verdiği fetva tuhaftır (118) Muğni’l-Muhtâc, c. 1, s. 290).
a) Hatip minbere çıkmadan basamakların önünde durarak ellerini açar ve şu duayı okur:
اَللّٰهُمَّ افْتَحْ عَلَيْنَا اَبْوَابَ رَحْمَتِكَ وَ يَسِّرْ عَلَيْنَا خَزَائِنَ فَضْلِكَ وَ كَرَمِكَ يَا اَكْرَمَ الْاَكْرَمِينَ وَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ
“Ey cömertlerin en cömerdi ve ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah’ım! Bize rahmet kapılarını aç; iyilik ve kereminin hazinelerine ulaşmamızı bize kolaylaştır.”
Dua bitince ellerini yüzüne sürer ve sağ ayağı ile ilk basamağa adımını atar, sol ayağını onun yanına almak suretiyle bu şekilde üçüncü basamağa kadar çıkar.
b) Üçüncü basamakta durarak şu duayı okur:
رَبِّ اشْرَحْ لىِ صَدْرِى وَيَسِّرْ لىِ اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانىِ يَفْقَهُوا قَوْلىِ رَبِّ قَدْ اَتَيْتَنِى مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِى مِنْ تَأْو۪يلِ اْلأَحَاديِثِ رَبِّ زِدْنىِ عِلْمًا وَفَهْمًا وَأَلْحِقْنىِ بِالصَّالِح۪ينَ
“Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar. Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Rabbim! İlmimi ve anlayışımı artır ve beni sâlihlerden eyle.”
Dua bitince ellerini yüzüne sürer ve aynı şekilde yedinci basamağa çıkar.
c) Yedinci basamakta da ellerini açarak şu duayı okur:
اَللّٰهُمَّ هٰذَا الشَّأْنُ لَيْسَ بِشَأْنىِ وَهٰذَا الْمَكَانُ لَيْسَ بِمَكَانِى
اَللّٰهُمَّ يَسِّرْ اَمْرِى وَتَقَبَّلْهُ مِنِّى وَسَلاَمٌ عَلٰى جَمِيعِ اْلاَنْبِيَاءِ وَاْلمُرْسَلِينَ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ اْلعَالَمِينَ
“Allah’ım! Bu şerefi ben elde etmedim, sen verdin; bu makamı ben kazanmadım, sen verdin. Allah’ım! İşimi kolaylaştır ve yaptığım işi kabul eyle! Bütün nebî ve resûllere selâm olsun. Bütün kâinatın sahibi Allah’a hamd olsun.”
tuhafmış. sensin tuhaf.