Cuma günü ve cuma namazı İslâm’a mahsus en büyük şiar ve sembollerdendir. Cuma, müslümanlarca bir bayram günüdür. Bu bayramı bayram yapan cuma namazıdır. Hicretin birinci asrından bu yana İslâm âleminde büyük bir ihtimamla toplu halde edâ edilegelen cuma namazının ve Allah’ın müstesnâ nimetlerine zarf teşkil eden cuma gününün İslâm’da çok önemli bir yeri vardır. Cuma gününde yapılan ibâdetlerin en önemlisi hutbeyi de ihtivâ eden cuma namazıdır. Peki bir müslüman için cuma namazına gitmemenin hükmü nedir? Cum’a namazı vâcib olma şartlarına hâiz her şahıs üzerine farz-ı ayn’dır. Cum’a namazı iki rek’âttir. îmam her iki rek’âtte de cehren okur. Cum’a namazında imamla bir rek’ât kılmakla yetişilmiş sayılır.
Cuma günü öğle vakti ezan okununca erkeklerin cuma namazına gitmesi farzdır. Bu konuda Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır:“Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrılınca Allah’ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Bilseniz bu, sizin hakkınızda daha hayırlıdır. Namaz kılınınca yeryüzüne dağılın. Allah’ın lütfunu arayın. Allah’ı anın ki, felâh bulasınız.” (Cum’a, 62/910)
Kur’ân-ı Kerîm’in bu ibâdetle ilgili âyetleri ihtiva eden 62. sûresine “cuma” isminin verilmiş olması İslâm’ın cumaya verdiği önemin parlak bir işaretidir.
Cumayı terketmenin uhrevî ceza ve mânevî zararına ise, Resûlüllah Efendimiz şu şekilde temas etmişlerdir:
“Kim özürsüz olarak ve ciddiye almayarak üç cumayı terkederse, Allah onun kalbini mühürler. Allah kimin kalbini mühürlerse, onu cehennemin en alt tabakasına koyar.”
Cumâ günü gusl edip, namaz için câmiye gidip nâfile namaz kılan ve imâm hutbeden ininceye kadar sessizce oturup, sonra imâmla berâber Cumâ namazını kılanın, bir hafta sonraki Cumâya üç gün daha ekleyerek olan gün miktârı işlediği günâhları af ve mağfiret olunur. (Hadîs-i şerîf-Sahîh-i Müslim)
Cuma gününün seçilmesine sebeb teşkil eden ilim ve sırrın hülâsası şudur: İbâdetin yapılması için uygun vakit Allah’ın kullarına yaklaştığı, duâlarının kabul olunduğu vakittir. Böyle bir vakitte yapılan ibâdetin kabûlü daha ziyâde muhtemeldir, bu ibâdet kalbe daha çok tesir eder ve birçok ibâdetin hâsıl edeceği faydaları meydana getirir. Allah Teâlâ’nın haftada bir gelen öyle bir vakti vardır ki, onda kullarına yaklaşır, el-kesîb cennetinde kulları için tecellî eyler; işte bu vakit olması en çok muhtemel olan gün cumadır; çünkü cuma günü büyük hadiseler vücuda gelmiştir…