Bir şahsın arazisinde mülkiyeti kendisine ait olan bir yolu var. Bu kimse yolunun mülkiyeti ve tedviri kendisinde baki kalmak üzere, gelirinin bir kısmını meselâ bir seneliğine satabilir mi?
Yol satışının dinen caiz olup olmadığı meselesinde bildiğiniz gibi çok şeyler söylendi. Ama din açısından böyle bir satış caiz değildir. Çünkü bu muamele şu üç haletten birisidir:
I— Ya dedikleri gibi muamele bir satış muamelesidir. Bu takdirde o satış iki yönden caiz değildir.
a) Yolun bizatihi kendisi satılmamaktadır. Satılan şey gelirin bir bölümüdür. O da ne kadardır, belli değil meçhuldür. Meçhulün de saüşı batıldır.
b) Satılsın gelir için verilen para bir sene sonra aynen iade edilecektir. Para iade edildikten sonra yakından veya uzaktan yolun satışla bir alâkası yoktur.
II— Ya da icaredir. Böyle olursa yine caiz değildir. Çünkü dînen isticar edilen şeyin müstecire devredilmesi gerekir. Halbuki meselemizde böyle bir şey yoktur. Çünkü yolun idaresi yine eski sahibinin elindedir. Aynı zamanda .kiralayana bir müddet sonra paranın iadesi de icareye manidir. Çünkü icarede paranın iadesi sözkonusu değildir. ğu gibi ortak olmak üzere onu çalıştıramaz.
Bazı ulemaya göre yol gibi şeyleri kiracıya devir etmek şartıyla belli bir süreye kadar kiraya vermek caizdir.
III— Veya istikrazdır. Bu mesele buna daha yakındır. O da batıldır. Zira her ne kadar satış ile ilgili yapılan ilanda saüştan söz ediliyorsa da bildiğimiz satış değildir. O ancak menfaat mukabilinde bir istikrazdır. Meselâ Zeyd üç veya beş sene sonra geri almak üzere bir milyon lirayı ilgililere veriyor. Buna mukabil de kendisine bir miktar kazanç tahsis ediliyor. Bu da faizin ta kendisidir.
Mudarebeye hamledilmesi ise hiç caiz değildir. Çünkü bu meselede isübdal yoktur. Parayı teslim alan kimse mudarebede olduğu gibi ortak olmak üzere onu çalıştıramaz.
Bazı ulemaya göre yol gibi şeyleri kiracıya devir etmek şartıyla belli bir süreye kadar kiraya vermek caizdir.