Bir erkek eşine karşı ne derece şakalaşabilir. Karısına karşı şakalaşması eğlendirmesi hakkında neler yapmalıyız.
Erkek Hanımıyla Şakalaşmalıdır. Ancak Şakada ve kadının isteklerine uymakta kadının ahlakını bozacak ve kendisinin kadının nezdindeki itibarını düşürecek kadar müsamaha göstermemelidir.
Erkek aşırıya gitmemek, ağır başlılığına ve olgunluğuna halel getirmemek şartıyla karısıyla meşru şakalaşmalar yapmalı ve onun gönlünü hoş etmelidir. Erkeğin karısıyla ve çocuklarıyla şakalaşması aile bağlarındaki sıcaklığı attırır. Sevgiyi kamçılar, mutluluğu yansıtır.
Erkek dışarıdaki işlerinde gayet ciddi ve ağırbaşlı olmalıdır ve böyle olması da gereklidir. Buna karşılık aile ve çocuklarının yanında mütevazi olmalı, onların seviyesine inmek, oynaşıp, şakalaşmak suretiyle adeta bir çocuk gibi davranmalıdır. Bu onun güzel ahlaklı oluşunun bir alametidir. Ancak bunda ölçüyü kaçırmamalıdır. Zira normalinden fazla güler yüzlü ve müsamahakar olmak kadının azıtmasına ve kocasını adeta esir almasına sebep olur. Ancak bu duruma düşmeyeyim diye çoluk çocuğuna karşı kibirli ve mağrur bir eda takınıp bağırmak çağırmak, sert muamele yapmak bir erkeğe yakışmaz. Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor: “Kişinin oynadığı oyunların hepsi boştur. Ancak yayla ok atmak, atı ile koşmak ve hanımı ile oynamak boş değildir. Bunlar haktandır ve doğrudur.”
Kocalar hanımlarıyla şakalaşmalı, eşlerine değer vermeli, yaptıkları hizmetlerinden dolayı kendilerine teşekkür etmeli ve onlara gönüllerini hoş edecek sözler söylemeliler. Ailenin erkeği, hanımını ve çocuklarını, en bereketli ve en lüzumlu gıda olan sevgi, şefkat ve merhamet gıdasıyla doyurmalı.
ALLAH, erkeğin eşi ile şakalaşmasından hoşlanır ve bundan dolayı ikisine de sevap yazar. Ve rızıklarını da helalinden bereketlendirir. (Ramuz el-Ehadis)
Kadınlara iyi davrananların değerli kişiler, kötü davrananların ise âdî kimseler olduğu; insanın evinde çocuk gibi, fakat dışarıda erkek gibi davranması gerektiği İslâm büyükleri tarafından ortaya konmuş sağlam ölçülerdir.
ŞAKAYLA KORKUTMA OLMAZ
Sizden kimse ne şaka ne de ciddi olarak kardeşinin değneğini almasın. Kim kardeşinin değneğini almışsa hemen ona geri versin. (Ebu Davud)
İbnu Ebi Leyla (ra) anlatıyor: “Rasulullah (asm) ile ashabı bir sefer yürüyüşünde idiler. Konaklama sırasında içlerinden biri uyurken, arkadaşı gidip onun ipini aldı. Uyanınca ipini bulamayan sahabi “kaybettim” diye korktu. Durumdan haberdar edilen Rasulullah (asm): ‘Bir Müslümana bir başka Müslümanı korkutmak helal olmaz!’ buyurdu.” (Ebu Davud)