Evlilik Görüşmesi Nasıl Olmalı Adabı Nedir
Evlilikle hayâl edilen mutlu bir yuvanın temeli sağlıklı bir görüşme ile atılır. Bir erkeğin yabancı bir kadınla konuşması, ancak dînde birtakım ölçüler ve önemli şartların yerine getirilmesiyle câizdir. Bu şartların hedefi ise, fitne kapısını kapatmak ve günaha düşmeye engel olmaktır. İslam, evlilik adaylarının görüşmelerini hoş karşılamış ve bu noktada tavsiye buyurmuştur. Müslüman bir erkek veya kadının, evlenme teklif edeceği bir kişi ile görüşmesi caizdir. Özellikle de evlenecek olanların görüşmesi gerekir; bu bir Sünnet uygulamasıdır.
Tarafların birbirlerini görmeleriyle sadece güzellik veya çirkinlikleri belli olur. Fakat, diyanet ciheti, ahlâkı ve ev hanımında bulunması gereken özellikleri ise, ya bizzat kendisi sorar veya sözlerine güvendiği bir kimse vasıtasıyla öğrenebilir. Bu görüşme ve konuşmalardan bir müddet sonra tarafların birbirleri hakkındaki kanaat ve intibaları belli olur. Çok geçmeden kararlarını bildirirler.
Kadın ve erkekten her biri bir yarım dairedir, şu varlık deryasında yüzer durur. Kendisine uygun olan diğer yarım daireyi bulunca onunla birleşir ve böylece tam daire meydana gelmiş olur. İşte bu daire, bir milletin temel müessesesini ve hayatın da bel kemiğini teşkil eder.
Bu hayat temelinin iyi atılabilmesi için her şeyden önce sevilen bir hayat arkadaşı arayıp bulmak lazımdır.
Dinimiz müstakbel karı ve kocanın önceden birbirlerini görmelerine izin verir, hatta bunu emreder.
Medineli müslüman kadınlardan (Ensardan) biriyle evlenmek istediğini söyleyen sahabeye Resûlullah (s.a.v.) “Ona baktın mı?” diye sormuş, o da “Hayır” deyince şöyle buyurmuştur:
“Git ve ona bak, çünkü Ensar kadınlarının gözlerinde kusurları bulunabilir.”
Evlenmek isteyen bir başkasına da Hz. Peygamber (s.a.v.):
“Onu bir veya iki kere görün, çünkü bu evliliğin devamlı oluşuna vesile olur” buyurmuşlardır.
. Ancak şunu söyleyelim ki bu görüşme ölçülü ve sınırlıdır.
Çünkü arada hiçbir bağ yoktur. Her iki taraf da birbirlerine haramdır.
Bu görüşmede iki taraf ancak birbirinin yüzünü ve ellerini görebilir. Vücut ve endam belli olmalıdır. Bu kadarı da mahrem olan üçüncü bir şahsın yanında olmalıdır.
Bunun için evlenmek düşüncesiyle görüşecek olan tarafların yanında mutlaka üçüncü bir şahıs hazır olmalıdır. Aksi halde “halvet” olarak tabir edilen “başbaşa yalnız kalma” söz konusu olur ki, bu caiz değildir. Bu görüşmenin içine konuşma, sohbet etme, tarafların birbirlerinden talep ve isteklerini dile getirmeleri de mümkündür. Çünkü gerek konuşmadaki tutukluk veya kekemelik, gerekse ses tonu; tarafların düşünce ve kültür seviyeleri daha çok konuşunca açığa çıkar.
Müstakbel eşler birbirinin ahlâki durumunu, fikir seviyesini öğrenmek istiyorsa (ki bu da çok önemlidir) bu konu-komşu ve tanıdıklar vasıtasıyla gerçekleştirilir.
Çünkü böyle zamanlarda herkes gerçek hüviyetini saklayıp, nazik ve olgun davranmaya bakacaktır. Bir de buna şehevi heyecanları ekleyiniz, göreceksiniz ki akıldan çok hisler karar vermeye kalkışmıştır.
Tabii ki bu da bir ömür boyu birlikte sürdürülecek bir hayatın temel unsurları olan müstakbel karı ve koca için yeterli sayılmasa gerekir.