Ezan duası allahümme rabbe hazihid ile başlayan bir duadır. Ezan duası ve anlamı yazmadan önce biliyorsunuz ki her ibadetin kendine göre adabı olduğu gibi dua yaparken de dikkat edilmesi icap eden hususlar vardır. Evet bu gün ezan duasını öğrenmek için ezan duası çeşitleri‘den bahsedeceğiz. Dua yapmak için hususi bir zaman ayrılmış olup bu zaman dışında dua yapılmaz diye bir şey yoktur. Lakin ezan duası ne zaman okunur denildiği zaman birincisi ezan okuyan müezzin veya hoca ezanı bitirdiğinde ezan duası okunur. Birde namaz başlarken ezan duası okunur. Duayı ihlasla yapmalı abdestli ve kıbleye karşı namaz başlamadan önce yapmalıdır. Dilerseniz günde beş defa ezan duası diyanet tarafından camilerimiz’de okunan mübarek ezan hakkında kısa bir bilgi vermekle başlayalım.
İslamiyette ilk ezan 15 haziran 622 yılında Medine-i Münevvere de Hz.Bilal tarafından okunmuştur. O dönemlerde müslümanlık tam yaygınlaşmadığı için, Müslümanlığı kabul etmeyen kesimler tarafından gördükleri zulüm üzerine ALLAH Rasulu’nun yolunda gidenler ezan vakitleri geldiğinde bir araya toplanarak Namazı beraberce gizli ve tenha yerlerde kılarlardı.
Allâhu Ekber Allâhu Ekber
Allâhu Ekber Allâhu Ekber
Eşhedü en lâ ilâhe illâllah
Eşhedü en lâ ilâhe illâllah
Eşhedü enne Muhammeder-Resûlüllah
Eşhedü enne Muhammeder-Resûlüllah
Hayye ale’s-Salâh
Hayye ale’s-Salâh
Hayye ale’l-Felâh
Hayye ale’l-Felâh
Allâhu Ekber Allâhu Ekber
Lâ ilâhe illâllah
Evet işte bu şekilde ezan kunduğu zaman okunması gereken ezan duası’da aşağıda verdiğimiz şekilde okunur. Ezan işitildiği zaman ezanı dinlemek, ezanı içinden tekrar ederek icabet ve tasdik etmek, bitince ezan duâsını okumak sünnettir.
“Allahümme Rabbe hâzihi’d-dâveti’t-Tâmme ve’s-salâti’l-Kaime…” şeklinde başlayıp devam eden vesile duâsını, müezzinin, ikamet getirenin, ezan ve ikameti dinleyenin ellerini kaldırıp açarak okumaları sünnettir.
“Allahumme Rebbe hazihi’d-da’veti’t-tamme. Vesselatil kâimeti ati Muhammedenil vesilete vel fazilete ved-dereceter-refîate. vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tuhlifu’l-mîâd.
Anlamı: “Allah’ım! Ey bu tam davetin ve kılınacak namazın Rabb’i, Muhammed’e (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) vesileyi, fazileti ve yüksek dereceyi ver, O’nu kendisine vaadettiğin Makam-ı Mahmud’a ulaştır.” Ezan duası ayetten iktibas edilen ‘İNNEKE LÂ TUHLİFU’L-MÎ’ÂD‘ (şüphesiz sen sözünden dönmezsin) denilerek bitirilir.
Ezan duasının cemaatle yapılmasına dair bir uygulama yoktur. Fakat cemaat, ezandan sonra yapılması sünnet olan bu duayı bilmiyorsa bir kişinin bu duayı sesli olarak okuması ve zamanla cemaatin de bunu ezberlemesi hoş karşılanan bir davranıştır.
Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim ezanı işittiği zaman: Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allahım! Muhammed’e vesîleyi ve fazîleti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır, diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur.”
Buhârî, Ezân 8, Tefsîru sûre(17), 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 37; Tirmizî, Mevâkît 43; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4
Bir sonraki hadis ile birlikte açıklanacaktır.
Sa’d İbni Ebî Vakkas radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim müezzini işittiği zaman: Tek olan ve ortağı bulunmayan Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve resûlü olduğuna şahitlik ederim. Rab olarak Allah’tan, resûl olarak Muhammed’den, din olarak İslam’dan razı oldum, derse, o kimsenin günahları bağışlanır.”