Fasık ;Allah’ın emirlerine itaat etmemek, yasakladığı şeylerden kaçınmamak suretiyle yoldan sapan, kısacası İslâm dininin çizdiği sınırların dışına çıkan, onlara aykırı inançlara saplanan kişilere fasık denir.
Namazda cemaate imam olacak kimsede birtakım ilmî ve ahlâkî vasıfların bulunması gerekir. Ayrıca ahlâkî bakımdan mutedil bulunmalı; ahlâksızlık sayılan çirkin fiillerden uzak durmaya çalışmalıdır. Fakat, bütün bunlarla birlikte gerek hadis kitaplarımızda kaydedildiğine, gerekse fıkıh ve kelâm kitaplarında yer aldığına göre, kerâhetle birlikte fıska giren ve bid’at işleyen kimselerin arkasında namaz kılınır.
Fâsık bir kimsenin arkasında namaz kılmak câizdir. Yâni bâtıl değildir. Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: “İster sâlih olsun ister fâsık, her müslümanın arkasında namaz kılınız” (kılabilirsiniz). Sahâbe ve tâbi’în Cum’a namazı olsun başka namaz olsun zamanın en büyük zâlim ve fâsıkı Haccâc’a tâbi olmaktan çekinmezlerdi. Hatta Haşan el-Basrî onun hakkında şöyle diyor: Her millet kendi kötülüklerini, biz de Haccâc’m kötülüklerini getirirsek biz (Haccâc’ın kötülüklerinden dolayı) onlara galebe çalarız (74). Bununla beraber fâsıkın arkasında namaz kılmak mekruh sayılır (75).
(74) Mebsût, c. 1, s. 40(74) Mebsût, c. 1, s. 40
(75) Şarhul Akâ’id, s. 186