Bir çok kimse Peygamber (sav)’e yapılan büyü dolayısıyla aklî dengesini kaybettiğini böylelikle de yapmadığı şeyi yaptığı, söylemediği şeyi de söylediğini tahayyül ediyordu. “Felâk ve Nâs” sûreleri bu büyünün bozulması için inmiştir denilmektedir. Bütün bunlar doğru mudur?
Dua her zaman Kul ile Allah arasında bir köprüdür. İsteğinizle bağlantılı olarak o köprüye ulaşır, yüce yaradandan isteğiniz, amacınızı, muradınızı veya şifanızı dilersiniz. Felak ve Nas Sureleri büyünün kişinin üzerinde var olan etkilerini kaldırmada büyük yardımcı olduğunu tüm islam alimleri bildirmişlerdir.
Müfessirlerin bir çoğu “felâk” süresinin tefsirini yaparken, soruda geçen meselelere temas etmektedirler. Bazı hadislere istinad ettirdikleri görüşlerinin özetini aşağıya alıyorum:
Medine’de Yahudilerden Lebid b. Asam Hz. Peygamber’e büyü yaptı. Yapılan bu büyü sonucunda Resûlüllah (sav) rahatsız oldu; münasebette bulunmadığı halde zevcesiyle münasebette bulunduğu, herhangi bir şeyi yapmadığı halde, o şeyi yaptığı hayaline kapıldı.
Bu durum bazılarına göre kırk gün, bazılarına göre altı ay, bazılarına göre ise bir yıl kadar sürmüştür. Meleklerin büyü düğümlerinin atıldığı yer olan kuyuyu göstermesi üzerine büyü kuyudan çıkartıldı. Resûlüllah nüzul sebebleri bu olay olan “Felâk ve Nâs”sûrelerini büyü üzerine okudu, büyü düğümleri tek tek çözüldü, Resûlüllah (sav) da şifa buldu.”
Müfessirlerin ifade ettikleri üzere Resûlüllah (sav)’e büyü yapılmış ve bunun sonucunda da rahatsız olmuşlardı. Ancak olayda bazı abartmaların da olduğu muhakkaktır. Çünkü Resûlüllah’ın nakledildiği gibi aklî dengesi hiç bir zaman bozulmamış, yapmadığı şeyi yapmış, ya da söylemediği bir şeyi söylemiş gibi bazı hayallere de kapılmamıştır. Bütün bunlar birer yalan ve iftiradır. Eğer iddia edildiği gibi bir durum sözkonusu olsaydı Resûlüllah’ın (savj’in söz ve fiillerine itibar edilmezdi. Kaldı ki bu durum vahiy ile vahiy olmayan şeylerin birbirine karışmasına yol açacağı için müslüman-lar için hüccet teşkil etmeleri mümkün olmazdı. Oysa böyle bir durum yoktur ve tamamiyle uydurmadır. Hanefî mezhebinde “Mticte-hid fil-Mesail veya Muharriç” kabul edilen ve “Cassas” ünvanıyla da şöhret bulan Ebu Bekr El-Razi konu ile ilgili olarak şöyle demektedir: “Bazıları Resülüllah’a yapılan sihrin, ResûlüUah üzerinde büyük etkileri olduğunu, öyle ki Resûlüllah’ın yapmadığı bir şeyi yapmış, söylemediği bir şeyi söylemiş duygusuna kapıldığını söylemektedirler. Ancak bütün bunlar yalan ve aslı olmayan iftiralardır. Mülhidlerin yaptığı kasıtlı ilavelerdir. Allah Teâlâ bu iddiayı yalanlayarak şöyle demektedir: “Zalimler siz sadece büyülenmiş bir adama tabi oluyorsunuz, dediler” (25) Furkan: 8
Bazı müfessirler bu hususta yapılan mübalağa ve abartmalara dikkat etmeden ne işitmişlerse kitaplarına geçirmişler, oysa itikada taalluk eden bu gibi meselelerde dikkatli olmak gerekmektedir.
Felak suresi oku
Bismillahirahmanirrahim
Kul eûzu bi rabbil felak
Min şerri mâ halak
Ve min şerri gâsikın izâ vekab
Ve min şerrin neffâsâti fîl ukad
Ve min şerri hâsidin izâ hased
Felak suresi Meali
De ki: Ben, Felak’ın Rabbine sığınırım
Yarattıklarının şerrinden
Ve karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden
Ve düğümlere üfleyenlerin şerrinden
Ve haset ettiği zaman, haset edenin şerrinden
Nas suresi oku
Bismillahirahmanirrahim
Kul e’uzü birabbinnâsi.
Melikinnâsi. İlâhinnâs.
Min serrilvesvâsilhannâs.
Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi.
Minelcinneti vennâs.
Nas suresi meali
De ki:insanların kalplerine vesvese sokan (insan Allah’ı andığında) pusuya çekilen cin ve insan şeytanın şerrinden insanların Rabbine, insanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine). insanların İlahına sığınırım.