Geri dönmek, vazgeçmek, gölge yayılmak fâe-yefıu-fey’en fiilinden mastardır. Bir isim olarak fey’; güneşin doğudan batıya dönmeye başlayan gölgesi; güneşin gurubuna kadar olan gölgesi; haraç, cizye, ticaret rusûmu; düşmandan savaşsız elde edilen ganimet; beytü’l-malde bulunan herhangi bir mal anlamlarına gelir.
Fey’ malı beş paya taksim edilir.
Beşte biri, ganimetin sarfedildiği yerlere sarfedilir. Geride kalan dört pay ise» mücâhidlere ve Müslümanların maslahâtı cihetine sarfedilir.
Fey; savaşmaksızm, at veya deveyi koşturmaksızm kafirlerden alman maldır. Bu mal cizye ve ticaretin onda biri olan mal gibidir. Kafirin müslümanlardan korkarak kaçıp terk ettiği mal, ölen veya öldürülen mürtedin malı ve mirasçı bırakmadan ölen zımminin malı beş hisseye bölünür. Bir hissesi şu beş yere harcanır:
1-Müslümanların ihtiyaçlarına harcamak. Sınırları bekleyen mücahitlerin, hakim ve alimlerin ihtiyaçlarını karşılamak gibi. Bunlardan en önemli olan Öncelik hakkına sahiptir.
2- Haşimoğulları ve Muttalip oğullarına vermek. Bunların zengin ve fakir olanları ile kadınların hisseleri eşittir. Ancak mirasta olduğu gibi erkekler kadınlardan fazla hisse alırlar.
3-Yetimlere vermek. Bunlar babaları olmayan küçük çocuklardır. Meşhur kavle göre yetimin hisse alabilmesi için fakir olması şarttır.
4- Miskinlere vermek.
5-Yolcu olanlara vermek.
Son dört grubun hiç biri hisseden mahrum edilemez. Hepsine hisse verilir. Zayıf kavle göre bir bölgede elde edilen mal, o bölgede bulunan mezkur gruplara verilir.
Fey’in geri kalan dört hissesi ise, en zahir kavle göre maaşlı olan askerlere verilir. Bu askerler cihad için tayin edilmiş askerlerdir. Devlet başkanı bu askerler için sicil defteri tutar, her kabile ve grup için bir başkan tayin eder. Askerlerin durumlarını ve aile fertlerini tespit ederek yetecek miktarda kendilerine maaş bağlar.
Kureyşliler; Kinane ve Nadir oğullarıdır. Kureyşlilerden öncelikli olanlar sırasıyla şunlardır: Haşini ve Muttalip oğulları, Abdi şems oğulları, Nevfel oğulları, Abdil uzza oğulları, sonra diğer kabilelerden Resûlüllah (s.a.v)’e en yakın olanlar gelir. Daha sonraları Ensar, diğer Araplar ve Arap olmayan diğer müslümanlar gelir. Kör, sakat ve savaşa çıkamayacak durumda olanlar sicil defterine alınmazlar.
Askerlerden hasta olanlara veya akıllarını yitirenlere, iyileşmeleri umulursa, kendilerine sağlıklı olan askerler gibi maaş ödenir. Hatta en zahir kavle göre iyileşmeleri umulmasa da kendilerine maaş ödenir. Keza ölen askerin maaşı, eş ve çocuklarına ödenir. Eşi evlenir veya çocukları kendi işlerini görecek yaşa gelirlerse maaşları kesilir.
Askerlere dağıtılan bu dört hisse ihtiyaçlarından arta kalırsa, tekrar ihtiyaçlarına göre kendilerine dağıtılır. En sahih kavle göre, arta kalan malın bir kısmı sınır boylarının ıslahı, silâh alımı ve savaş atları için harcanır. Bu hükümler, fey’in menkul olan malları hakkındaki hükümlerdir. Menkul olmayan akar gibi mallar ise, mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre vakfedilir ve geliri feyin harcandığı beş yere harcanır.