Zekâta niyet etmeden fakire bir şey verip, bilâhare onu zekât saymak câiz olur mu?
Zekât verirken niyet etmek gerekir. Şöyle ki zekât kurbet yani âlemlerin Rabbinin emrini yerine getirmek kastıyla verilmelidir. Zekati fakire verirken veya zekat için mal ayirirken bunu zekat olduguna kalben niyet etmek gerektiği hususunda dört mezhep alimleri ittifak halindedir.
Niyyetsiz olarak fakire verdiği şey zekâta niyyet ettiği anda hâlâ fakirin elinde mevcut ise Hanefî mezhebine göre zekât sayılır, değilse sayılmaz (45) al-Fetava’l Hindiye, c. 1, s. 171
Zekât bir ibadet olarak ancak niyetle yapılabilir. Zekatı fakire verirken veya zekat için bir mal ayırırken bunun zekat olduğunu kalp ile niyet etmek gerekir. Dil ile söylenmesi gerekmez.
Hanefîler’e ve Şâfiîler’e göre; kaide olarak niyetin ödeme anında bulunması gerekir. Çünkü zekât ibadettir ve ibadetlerde niyet şarttır. Fakat ödemeler parça parça yapıldığı için, kolaylık olsun diye niyetin, zekât borcunun çıkarıldığı anda bulunması da yeterlidir. Bu oruçta niyetin önceden yapılması gibidir.