Gayr-i meşrû servet zekâta tâbi’i midir? Haram paranın zekatı olur mu? veya Kazanca haram para karışması sonucunda zekat vermek caiz olur mu
Haram yolla kazanılan malın zekâtı verilmez. Bir insanın kazancının içinde haram karışım bulunması başka şey, o insanın yüzdeyüz haram yemesi içmesi veya kazanması başka şeydir. Bunu bir örnekle açıklamaya çalışamlım inşaallah. Mesela yüzbin lirayı çalmış bir insanın kazancı yoktur aslında. Olduğu gibi başkasına aittir. Bunun ne zekatını verebilir, ne sadakasını verebilir. Benim param varda diyemez. Ama yüzbin lirası vardır? Bunun içine haram para karışmış bunuda seçip çıkarmak mümkün olabiliyor. Böyle bir olayda müslüman zekatını verir. Haram paranın zekatı olmaz. Kazancına haram karışmış olsada birisinin zekatı olması lazım. Haram mala zekât düşmediği gibi, zekât borcumuzu da haram maldan veremeyiz. Çünkü Allah temizdir ve ancak temiz olan şeyi kabul eder.
Gasp, çalmak, zinâ ve kumar gibi gayr-i meşrû yollarla elde edilen servet zekâta tâbi değildir. Çünkü gayr-i meşrû malın sâhibi belli ise ona i’âde etmek lâzım gelir, yoksa fakir ve müstahak kimselere dağıtmak icab eder (53).
Binâenaleyh meşrû olmayan yollarla servet kazanmak haram ve günah olduğu gibi, onu elde tutup sâhiplerine i’âdesini veya muhtaçlara dağıtımını ertelemek de haramdır. Ancak ölüm sebebiyle vârislere intikal etmiş olan gayr-i meşrû servet, sâhibi bilinmediği takdirde, bazı Hanefî ulemâsma göre onlar için mübâh sayılır (54).
(53) İbn Abidîn c. 2, s. 25
(54) İbn Abidin c. 4, s. 130