Damat Kaynanasına veya Gelin Kayınvalide’ye Nasıl Davranmalıdır?
Evlilik, yeni akrabalık çevresinin oluşmasını sağlayan kuvvetli ve manevi bir bağdır. Müslüman bir hanımın eşine iyi davranmasının bir diğer yönü de, eşinin anne ve babasına karşı iyi davranması, onlara hürmeti ve takdiri elden bırakmamasıdır. Nur sûresi 31. âyette geçen “kocalarının babaları” ifadesi ile Nisa sûresinde geçen “hanımlarınızın anneleri” ifadeleri bu meselenin aslını teşkil ediyor. Gerek akrabalık ilişkilerinin gözetilmesini emreden âyetlere, gerekse Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) konuyla ilgili hadis-i şeriflerine baktığımızda, en yakın daireden başlayarak akrabalık haklarının yerine getirilmesinin dinimizde çok önemli bir esas olduğu görülecektir.
Kadın, kayınvalidesine yardımcı olarak kocasına ikram ve iyilikte bulunur. Dolayısı ile koca da bu durumu göz önünde bulundurarak hanımına ve onun annesine karşı iyi davranır. Kadın bunu yapmakla aslında kendine iyilik yapmış olur. Zira Allah Teâlâ buyuruyor:
“İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir?” (Rahman, 55/60)
KAYINVALİDELERİN KIZLARINA KOCALARI ALEYHİNE TELKİNDE BULUNMALARI DOĞRU MU?
Okuyucum önce kayınvalidesine koşmuş, sonra ise kaçmış… Kendisi böyle ifade ediyor durumu. İsterseniz olayı birlikte dinleyelim.
– Kayınvalidemin yakınında bulunursam daha huzurlu oluruz düşüncesiyle yanlarından bir ev kiralayıp yakınlarına yerleştik. Ancak kısa bir süre sonra benim itaatli ve saygılı hanımımda bir sertlik, tepkisellik meydana geldi. Her fırsatta hatalarımı, kusurlarımı sayıp dökerek sık sık münakaşaya başladı. Bu sefer beni bir düşüncedir aldı. Bu hanımda böyle bir tepkisellik yoktu, nereden geliyor diye araştırmaya başladım. Karşıma şu gerçek çıktı. Meğer sık sık bir araya gelen kayınvalide ile kızı, benim kusurlarımı sayıp döküyorlar, kayınvalide de, kendini ezdirme, hakkını koru, bu kifayetsiz ve beceriksiz adamdan senin neren aşağıdır!., gibilerden akıl veriyor, telkinlerde bulunuyormuş… Aldığı bu türlü telkinlerden sonra hanım da böylesine tepkiselliğe giriyormuş.
Bunu anlayınca hemen fikrimi değiştirdim, evimi uzaklara taşıma gereği duydum. Bununla kalsam iyi. Bu defa da hanıma yasak koydum. Babasma, annesine gitme yasağı. Bu yasağı halen uyguluyorum. Lâkin, böyle bir yasak koymaya hakkın yok, dinimiz ana babayı ziyarete engel olmana izin vermez, günaha giriyorsun, dediler. Zaten ben de bunu sormak için aradım sizi. Ne diyorsunuz? Bu yasağı koymaya hakkım yok mu? Yuvamı yıkmaya yönelik telkinlerde bulunan kayınvalideye gitmesine engel olamaz mıyım?..
Efendim, önce düzeltilmesi gereken bir noktaya dikkat çekmek istiyorum, sonra sorunun cevabına geçebiliriz.
Şu kesindir ki, hiçbir kayınvalide yavrusunun geçimini bozmaya, yuvasını yıkmaya yönelik telkinde bulunmaz. Yavrularının mutluluğu anne babanın da mutluluğudur çünkü.
Bunu böyle bilmeli, anne babalar çocuklarının geçimini bozucu, yuvasmı yıkıcı telkinlerde bulunmazlar, diye baştan kabul etmeliyiz. Ancak, bazan kızın annesi damadın kusurlarını sayıp döker, bazen de damadm annesi, gelinin kusurlarını sıralayıp öne çıkarır. Düzeltmek maksadıyla tabii. İşte yıkım da böyle maksadı aşan iyi niyetli konuşmalardan sonra meydana gelir. Nitekim okuyucunun önce kayınvalidesine koşup da sonra kaçmasmda da aynısı olmuştur.
Eminim ki, bu kayınvalide, konuştuklarının kızcağızda ne türlü olumsuz hisler meydana getirdiğini bilmiyor; beyine karşı beslediği sevgi ve hürmeti yıktığının farkında olmuyor.
Öyle kayınvalideler biliyorum ki, kızının yanında damadının eksik ve kusurunu asla konuşmaz, kızının sevgisinde bir azalma, saygısında bir çözülme olur diye.
Yine öyle kayınvalideler biliyorum ki, gelinin eksik ve kusurlarını oğlunun yanında asla söz konusu etmez. Aksine ne kadar iyi ve hoş yanı varsa ondan söz eder. Oğlunun sevgi ve saygısını kuvvetli tutmayı düşünür, aradaki bağı çözecek ima ve işaretlerden bile dikkatle kaçınır.
Böylesi kayınvalideler, kaçılan değil koşulan kayınvalidelerdir elbette. Şu anda da böyle anlayışlı, muhakemeli ve mantıklı kayınvalidelere muhtacız. Onlar örnek alınıp, misal gösterilmelidir. İstisnalar değil.
Farkında olsa söyler mi böyle sözleri? Yıkar mı yavrusunun yuvasını?
Gelelim yanlış fikir veriyor zannıyla kızıyla ana babasmı ziyaretten men etme konusuna.
Hemen ifade edelim ki, ana baba haklan, hakların hiçbir suretle vazgeçilemez, yok edilemezidir. Bunlar Hıristiyan bile olsalar haklan sabittir. Şu, bu bahanelerle haklan yok sayılamaz.
Yakında iseler haftada bir gün sabahtan akşama ziyaret haklandır. Uzakta, ayrı şehirlerde iseler senede bir defa aynı haklanm kullanırlar. Onlar gelip gidemezlerse kızla-n onlara gider, bu hakkını kullanır. Yanlış fikir veriyor düşüncesi küslüğe gerekçe kılınamaz.
Din kardeşiyle üç günden fazla küs durmayı yasaklayan bir dinin mensubu olan bey, herhalde valide makamına kâim olan kayınvalide için de bunu geçerli görür.
Burada esas konunun özeti şu olsa gerektir:
Anne makamına kâim olan kayınvalidelerden kaçılmamak, ama onlar da kaçılacak bir kayınvalide kanaatini de uy andırmam alı, tutıım ve tavırlarıyla bu intibaı vermemelidir.
Meselenin özü budur bence.