İslâm, kılık-kıyafette kadınlar ve âlimler için belli bir ölçü ve mecburiyet getirmiştir. Her müslümanın avret yerlerini örtecek ve kendisini olumsuz hava şartlarından koruyacak kadar giyinmesi farzdır.
Kibir ve gururlanmadan Cenâb-ı Allah’a şükür edip nimetini göstermek ve müslümanlann muhabbetini kazanmak maksadıyla güzel elbise giymek sünnettir.
(Allahü teâlâ bir kuluna nimet verdiğinde, o nimetin eserinin o kulun üzerinde görülmesini sever.) [Taberani] İbn Abbâs’tan şöyle rivayet edilmiştir: Peygamber’in (sav) üzerinde en güzel elbiseyi gördüm (Ebû Dâvûd).
Allah-u Teâla Ahzab Suresi 59. Ayette şöyle buyurmaktadır; “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar. Bu onların hür ve iffetli hanımlar olarak tanınmaları ve eziyete uğramamaları için daha uygundur. Allah ise çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.”
İşte bu ayet-i kerimeyi tefsir eden müfessirler; bu kıyafetin, tanınmayı önleyecek, bütün elbiseyi ve vücut hatlarını baştan ayağa örten bir kıyafettir. Müslüman hanım evde, kocasının ve diğer mahremlerinin yanında (babası, kardeşi, oğulları) en güzel kıyafeti giyebilir; bu caizdir. Ancak dışarıda kesinlikle dikkat çekmeyecek, ilgi uyandırmayacak bir kıyafet içerisinde olmalıdır.
(Kibir ve gösteriş için, şöhret sahibi kimselerin giydiği elbiseyi giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleri ile birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn]