Birisi vefat edip çocuklarına servet bıraktı. Bunlar da beraber çalışıp ticaret ve ziraat gibi işlerde bulundular. Bir kısmı hacca gitti ve bir kısmı evlendi. Bilahare mallarını bölüp ayrılmak istediler. Hacca gitmeyen ve evlenmeyen kimse hac ve evlenmek için yapılan masraftan kendilerine düşen hisseyi isteyebilir mi?
Vârisler, âkil, bâliğ olup izin veya rızalarını ifade eden belli emâreler bulunurken hacca gidilmiş veya evlilik olmuş ise bir hak talebinde bulunamazlar. Fakat izin veya rızalarını ifade eden emâre bulunmaz veya hacca giderken ve evlenirken âkil ve bâliğ değillerse haklarını talep edebilirler (Büceyremi, c. 2, s. 45).
Hac ibadeti maksadıyla ziyaret edilecek olan yerler; Kâbe, Arafat ve çevresidir. Zamanı ise hac ayları diye isimlendirilen; Şevval, Zilkâde ve Zilhicce aylarıdır. Hac’da her fiil için özel zamanlar vardır. Ziyaret tavafının, kurban bayramı sabahından, ömrün sonuna; Arafat’ta vakfenin ise, arefe günü zevalden, kurban bayramı sabahı şafak sökünceye kadar yapılabilmesi gibi. Diğer yandan bu büyük ziyarete hac niyetiyle ve ihramlı olarak yönelmek de gereklidir.