Yapılan yemin bir iyiliği yapmayacağına, yahut bir kötülüğü mutlaka işleyeceğine dairse bu yeminde de durmamalı, yoksa bu yemini bozup keffaret vermeyi tercih mi etmeli?
Ettiği yemini yerine getirmeyip bozmaktan dolayı lâzım gelen keffârete yemin keffareti denir. Yeminin keffâreti olarak 10 fakiri akşam ve sabah olarak, günde iki öğün doyurmak veya giydirmek cihetine gidilir. Yapılan yemin bir iyiliği yapmayacağına, yahut bir kötülüğü mutlaka işleyeceğine dairse bu yeminde de durmamalı, yoksa bu yemini bozup keffaret vermeyi tercih mi etmeli?
Esasen yemin etmenin bizatihî kendisi dinen tasvip edilmemekle birlikte bilerek yapılan yeminin bozulması bir bakıma Allah şahit tutularak verilen sözde durulmaması anlamını taşıdığından daha kusurlu ve günah bir davranış sayılmış, bunun için de bilerek yaptığı yeminini bozan kimse kefâretle yükümlü tutulmuştur.
Bir iyiliği terketmeye, yahut bir kötülüğü yapmaya dair edilen yeminlerde durmamalı, bozup keffaretini vermelidir. “Vallahi, tallahi, anamla, babamla konuşmayacağım, komşumla küs duracağım..” gibilerden yapılan yeminler bozulmalı; birine şu hakareti yapıp, şu kötülüğü icrâ edeceğim… gibi günah olan yeminlerde ısrar etmemeli; keffaretini vermeyi tercih etmelidir. Çünkü o gibi yeminleri yerine meyip de keffaret vermek sevaptır. Sevap varken günah meye sebeb yoktur.
Bir iyiliği terketmeye, yahut bir kötülüğü yapmaya dair edilen yeminlerde durmamalı, bozup keffaretini vermelidir. “Vallahi, tallahi, anamla, babamla konuşmayacağım, komşumla küs duracağım..” gibilerden yapılan yeminler bozulmalı; birine şu hakareti yapıp, şu kötülüğü icrâ edeceğim… gibi günah olan yeminlerde ısrar etmemeli; keffaretini vermeyi tercih etmelidir. Çünkü o gibi yeminleri yerine meyip de keffaret vermek sevaptır. Sevap varken günah meye sebeb yoktur.
yine Örnek olarak ; “Vallahi annemlerin evine gitmeyeceğim.” diyen birisinin yaptığı yemin de bozulmalıdır. Neden? Bu yanlış bir yemin oldu. İnsan “Annemin evine gitmeyeceğim.” diye yemin etmez. Bu yemini bozacağız ama bunun da bir cezası var.
Özet olarak; yemine uyulması fert ve toplum yararına aykırı ise ve yemin edeni harama düşürecek nitelikteyse yemini bozup kefâret vermek gerekir.
Meselâ borcunu ödememeye veya anne babası ile konuşmamaya yemin etmek böyledir. Nitekim bir hadiste, “Bir kimse bir şey için yemin eder, sonra da ondan daha hayırlısını görürse yeminini bozsun ve kefâret versin” buyurulmuştur. (Müslim, Eymân, 11)