İslâm şerîatinin harâm kılmadığı ve eskiden beri Arabların yediği bütün hayvanların etmin yenmesi helâldir. Yine, İslâm şerîatinin helâl görmediği ve eskiden beri Arablann etinden kaçındığı bütün hayvanların etini yemek harâmdır. Ayrıca güçlü azı dişlerine sâhib olan bütün yırtıcı hayvanların eti harâmdır. Aslan, kaplan ve pars gibi. Parçalayıcı pençeye sâhib olan bütün kuşların eti de harâmdır. Kartal, doğan ve şâhin gibi. Kesilmeden ölen iki hayvanın eti helâldir. Bunlar : Balık ve çekirge’dir.
Şâfiî ve Mâlikî’lere göre balık sûretinde olmasa bile bütün deniz canlıları yenirken; Hanbelîler’e göre yılan balığı dışındakiler yenir.
Genel olarak ölüp ölmediği bilinmeyen bir hayvan boğazlandığında hareket ederse veya kan çıkarsa eti yenir. Aksi halde yenmez.
Cenâb-ı Hak, şöyle buyurur: “Ey Muhammed, de ki: Bana vahyolunanlar arasında, yiyen kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Yalnız murdar ölmüş hayvan eti veya akmış kan yahut domuz eti ki, bu, şüphesiz pistir; yahut Allah ‘dan başkası adına bir fısk olarak boğazlanan hayvan müstesnadır. Ancak kim darda kalırsa, aşırı gitmemek ve zarûret miktarını aşmamak şartıyla yiyebilir” (el-En’âm, 6/145).
“O, onlara temiz ve güzel şeyleri helâl kılıyor, murdar şeyleri ise haram kılıyor “ (el-A ‘râf, 7/157) .