Sözlükte “yol göstermek, izinden gitmek; göndermek, hediye etmek” anlamlarına gelen hedy (hediy) kelimesi, fıkıh terimi olarak hac ve umre sırasında Harem’de kesilen kurbanlık hayvanları ifade eder. Hac ve umre ile ilgili olarak kesilen kurbanlara hedy denir.
Hac ve umre yapmayanların kurban bayramı dolayısıyla kestikleri kurbana ise udhiyye denir. Kur’ân-ı Kerîm’de terim anlamında beş yerde geçen hedy (el-Bakara 2/196; el-Mâide 5/2, 95, 97; el-Feth 48/25) hadislerde de sıkça kullanılmıştır.
Hedy kurbanı deve, sığır, koyun veya keçi cinsinden olabilir. Deve beş, sığır iki, koyun veya keçi ise bir yaşında olmalı, yahut gösterişli ise altı ayını doldurmuş bulunmalıdır. Bunların erkeği ile dişisi birdir. Kurbanda aranan nitelikler bunlarda da aranır. Hac veya umre için ihrama giren kimsenin, nâfile olarak, Harem-i Şerif te keseceği her cins kurban da birer hedy’dir.
Hac’da lâzım gelen hedy, fakirlere yemek dağıtma nerede yerine getirilir? Hac’da lâzım gelen hedy ile fakirlere yemek dağıtma, muhakkak Harem sınırlan içinde yerine getirilmelidir. Ancak muhsar kişi, ihsâr edildiği (men’edildiği) yerde yerine getirir. Vacip veya nafile bütün hedy kurbanlarının Harem bölgesinde kesilmesi vaciptir. Harem dışında kesilen hedy kurbanları geçerli olmaz.
Şafiî mezhebine göre ise ihsar hedyi, mahsur kalınan yerde de kesilebilir.
Maliki Mezhebine göre, muhrimin yanında hedy varsa -onu Harem’e gönderme imkânı bulunmayınca- bulunduğu yerde keser, fakat imkân varsa Harem’e gönderir. Yanında hedy bulunmayan muhsara, hedy kesmek gerekmez.
Vakfeyi yapıp diğer işlemlerden alıkonan kimse, ziyaret tavafını ve sa’yi yaparak ihramdan çıkar. Bu durumda, Müzdelife’ye inmek, taşlama ve Mina’da geceleme gibi işlemlerin yapılmasına kadar muhsar kalırsa, bir tek hedy gerekir.
Hanbelî Mezhebine göre de, -Arafat’ta vakfeden önce veya sonra- muhsar olan kimse kurban keser, ancak kurbana imkân bulamazsa ihramdan çıkmak için on gün oruç tutar. Vakfeyi yapıp tavafı yapmaktan ahkonan mükellef, önce tavafı ve yapmadıysa sa’yi de yaparak ihramdan çıkar. Haccın vaciplerinden birini yapmaktan ahkonan kimseye de bir dem gerekir.