Hz Yunus Aleyhisselamı hepinizin belki az çok duymuş olduğu bir peygamber. Bu gün sizler için Hz Yunusun duası ve anlamını öğreneceğiz. Biliyorsunuz ki Hz yunus Aleyhisselam Allah’ın bir hikmeti olarak denize atılmış, büyük bir balık onu yutmuştu. Deniz fırtınalı ve gece dağdağalı ve karanlık her taraftan ümit kesik bir vaziyette. O vaziyette esbab bilkülliye sukut etti. Çünkü o halde ona necat verecek öyle bir Zat lâzım ki, hükmü hem balığa, hem denize, hem geceye, hem cevv-i semâya geçebilsin. Evet bir zat’a duat etmek lazım ki seni o halden çıkaracak ve kurtaracak. Cenab-ı Allah’ın sır ve hikmetlerinin ihatasında beşer acizdir. Hz yusunun duası Kur’anı Kerim Enbiya Suresi 87. ayet’te geçmektedir. Hz. Yunus (a.s) bu şekilde Allahu Teâlâ’yı tesbihe devam etti de, bir müddet sonra balık kendisini çıkarıp sahile attı. İşte Hz Yusuf’un duası ve yakarışı.
Hz. Yusuf’un duası latince yazılışı:
LA İLAHE İLLA ENTE SÜBHANEKE İNNİ KUNTU MİNE’Z-ZALİMİN.
Manası: Senden başka ilah yok, seni her türlü noksanlıklardan tenzih ederim. Ben zalimlerden oldum.
Hz. Yusuf’un duası arapça yazılışı:
Bir şey hakkında bu duayı okuyarak dua eden bir müslümanın duasını Yüce Allah (c.c.) muhakkak kabul eder.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz buyurdular ki:
“Bir kelime biliyorum ki, onu kederli olan okudu mu kederi dağılır. Bu kardeşim Yunus (a.s)’ın duasıdır:
İnananlar için onun hayatından alınacak çeşitli ibretlerin yanında çıkarılacak en önemli ders şudur:
Gece karanlık, deniz dalgalı, denize atılmış, büyük bir balık onu yutmuş. Bu durumda, yani sebeplerin tamamen tesirsiz kaldığı bir vaziyette, onun imdadına yetişecek olan; ancak hükmü, kudreti, sözü hem karanlığa, hem denize, hem balığa geçen Allah’tan başka kim olabilir?
Evet, kimi zaman sebepler tamamen susar…
Nefsimiz bir deniz, bir balık gibi… Şeytan bir dalga, tv bir dalga, internet bir dalga, ifsat ve dinsizlik komiteleri bir dalga, dünyevîleşme en büyük bir dalga olarak bizi sarar…
Ve bizi ancak duâ, Hz. Yunus’un (as) tecrübe edilmiş, halis duâsı kurtarabilir.
Demek ki sebepler birer araçtırlar. Sebepleri yaratan Cenab-ı Allah’tır. Sebeplere sebebiyet veren ise gene insandır. Aleyhimize ittifak eden sebeplerin bir araya gelmeleri bir kusurumuzun neticesi olduğunu bilmek lazımdır. Hata ve kusurlarımızın affı için Cenab-ı Allah’a sığınmalı ve Hazreti Yunus (a.s)’ın munacaatında dediği gibi, bizde ‘’Lailahe illa ente suphaneke inni kuntü minnezzalimin’’ demeliyiz