İçinde içki satılan bir otelde çalışmak veya ona malzeme satmak caiz midir?
İçki, hicretin dördüncü yılında, Benî Nadir Yahudîlerinin yurtlarında sürgün edip çıkarıldıkları sırada haram kılınıp yasaklandı. Dinimizde yasak olan şeyleri yapmak günah/haram olduğu gibi, böyle şeylerin yapılmasına rıza göstermek ve yardımcı olmak da günah/haramdır.
Kur`an-ı Kerîm içkiyi yasaklamış ve haram olduğunu bildirmiştir: “Ey Iman edenler! içki (hamr), kumar, dikili taşlar ve fal okları Şevtanın işlerinden bir pisliktir” (el-Mâide, 5/90). Ayette geçen hamr kelimesini fakihlerin çoğu aklı gideren bütün içkileri kapsamına aldığını söylemişlerdir.
Islâm, içkinin içilmesini yasakladığı gibi, müslümanlar arasında ticaretini de yasaklamıştır. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Peygamber (s.a.s) içki konusunda on kişiyi lanetlemiştir: Sıkan, kendisi için sıkılan, içen, taşıyan, kendisi için taşınan, içiren, satan, parasını yiyen, satın alan ve kendisi için satın alınan…” (Tirmizî, Büyû`, 59; Ibn Mâce, Eşribe, 6).
Meyhane ve genelevi gibi her yönden günâh sayılan bir binada çalışmak ve ona malzeme satmak dinen haramdır. Hz. Peygamber, haram bir maddeyi kullanan ile birlikte onu imal eden, taşıyan, aracılığını ve sunumunu yapan kişilerin de aynı günaha girdiğini bildirmiştir (Bkz. Ebû Dâvûd, Eşribe 2; İbn Mâce, Eşribe 6). Çünkü binanın biricik gayesi meşrû olmayan işlerin işlenmesidir.
Soruda geçen otel meselesi ise bundan farklıdır. Çünkü otel işletmekteki gaye içki satmak değil, para mukabilinde turist ve misafirleri yerleştirip barındırmaktır. Başka bir deyimle, otel binasını yapmak ve orada çalışmak günah değil, içki içirmek günâhtır.
el-Fetâva’i-Hindiyye bu gibi şeylere işareten şöye diyor: “Bir kimse ücret mukabilinde arapça veya farsça olarak şarkı yazarsa aldığı ücret haram değil, helâldir. Çünkü vebal onun yazılmasında değil, meşrû olmayan bir şekilde okutulmasındadır.”
Bu itibarla, bir kimsenin helalinden kazanma konusunda alternatif imkanları bulunduğu sürece dinen yasaklanan şeylerin yapıldığı iş yerlerinde çalışması caiz olmaz. Ancak bütün çabalarına rağmen geçimini sağlayacak başka iş bulamadığı durumlarda zaruret sebebiyle bu tür iş yerlerinde çalışabilir. Zaruret durumu ortadan kalkması yani yapılması helal olan uygun bir iş veya iş yeri bulması halinde ise bu eski iş yerini terk etmesi gerekir.