Mukaddes olan evlilik bağının çözülüşünden dolayı üzüntüyü ifade etmek maksadıyla iddet bekleyen kadının süslenmek, güzel koku sürmek ve gözlerine sürme çekmekten sakınması gerektiği gibi evinden de çıkması câiz değildir.
Çünkü iddet esnasında nafakası kocasma aittir. Ancak Hanefî mezhebine göre kocası vefat etmiş olan kadının nafakası kendisine ait olduğu için nafakasını kazanmak için gündüz çıkabilir.
Ayrıca iddette bulunan kadını istemek, seninle evlenmek istiyorum gibi söz söylemek caiz değildir. Çünkü çözülmüş, evliliğin eseri hâlâ mevcut olduğundan böyle bir teklif ona hakaret sayılır. Yalnız mânâsı kapalı bir söz ile onu ifade etmekte beis yoktur.