İmanı koruma ve takviye etmek bir müminin en önemli meselesidir. Öncelikle imanı korumak için takvaya önem vermek gerekir. İman takva kalesinde korunur. Takva olmazsa iman yıkılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle İmân, mâhiyet itibariyle, Allah’ın insanlara en büyük lütuf ve ihsanıdır. Allah onu dilediği kullarına nasib eder.
İmanın ve ahlâkın kuvvetlenmesi için yalvarmak yerinde bir yalvarıştır. Rahmet, âfiyet, mağfiret ve rıza istemek en büyük istekler mesabesindedir.
Sıhhat olmazsa insanın ne dünyası ve ne de âhireti kurtulabilir. Çünkü bütün başarı sıhhat ile mümkündür. Kanuni’nin: “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” dediği gibi.
Sağlık, Allah’ın nimetlerinin en yüce bir nimetidir, fakat insanların çoğu bu nimetlerin şükrünü ödemekten âcizdir.
Allah’ın nimetlerini saymak mümkün değildir. Ancak âcizliğimizi anlar ve ona göre Hâlik’a yalvarırsak bizim için bu güzel bir kulluk sayılmış olur.
TÜRKÇE OKUNUŞU : (Allahumme innîes’elüke sihhaten fi imanin ve imânen fi hüsni hulukin ve necâhen yetbe ‘uhu felâhin ve rahmeten minke ve âfiyeten ve mağfireten minke ve rıdvânen.)
ANLAMI : “Allah ’im, Senden imanda sıhhat ve güzel ahlâkta kuvvet isterim. Yine Senden bir zafer isterim ki arkası kurtuluş olsun. Senden rahmet, afiyet, mağfiret ve rıza isterim.