İslâm ağacının kökü, imandır İman, soyut bir kavram olduğu için göremiyoruz. İslam’ın esası, temeli ve dayanağı imandır.Peki imanın mahiyeti ve rükünleri nelerdir? yani imanın şartı kaçtır? da denilebilir. Yani aklınız karışmasın imanın rüknü imanın şartları demektir. Dinin usûlü, iman ile başlar “İmanın sıhhatinin şartı, imanın temel meselelerinden her bir meseleyi akli deliller ile bilmektir.” Bir tek iman rüknüne inanmayan insan, mümin olamaz. Zira, iman esasları birbiriyle alakalıdır. Ama tehdit altında bulunanın dil ile îmânını söylememesi onun îmânına zarar vermez. Çünkü dil ile ikrâr (söyleme) îmânın aslî rüknü değildir.
Îmânın altı rüknü vardır.
Birincisi: Allah Teâlâ’ya îmân etmek. İman esaslarının birincisi Allah’ın varlığına ve birliğine inanmaktır.
İkincisi: Meleklerine îmân etmek. Her Müslüman iman eder ki; Cenâb-ı Hakk’ın “melek” namında latif mahlukları vardır.
Üçüncüsü: Kitaplarına îmân etmek. İmanın rükünlerinden biri de semavî kitaplara imandır. İnsan, akıl aracılığıyla Allah’ın varlığını ve birliğini bilse bile, Onun emir ve yasaklarının neler olduğunu, Ona karşı ibadet vazifesini nasıl yapacağını, kısacası Allah’ın nelerden razı olup olmayacağını idrak edemez.
Dördüncüsü: Peygamberlerine îmân etmek. Cenab-ı Hakk’ın, insanları, yine insan nevinden bir peygamberle ikaz etmesi ilahî bir kanundur.
Beşincisi: Âhiret gününe îmân etmek. öldükten sonra dirilmeye ve ahiret hayatına imandır. İnsanlara, bu dünya hayatında hem maddî hem de manevî nimetler ihsan eden Cenab-ı Hak, bu dünya imtihanını kazanan sevgili kullarını cennette yine hem cismanî hem de ruhanî hadsiz nimetlere mazhar kılacaktır.
Altıncısı: Kaderin hayrına ve şerrine îmân etmektir. Allah’ın ilminde takdir edilmesi ve buna göre yaratılmasıdır.