“Eğer Kur’an Allah’ın kelamı ve islam doğru dinse neden insanların İslam’ı kabul etmesi bu kadar uzun sürüyor?
Evet doğru olanı takip etmek her zaman kolay olmayabiliyor. Herkesin ayrı hayata bakışı, algılayış biçimi de önemlidir. Öerneğin İslam’ı takip etmeyen biri alkolik olabilir, “eğer islam’ı seçersem alkolü bırakmak zorunda kalacağım” diye düşünecektir. Kızlara takılmayı, onlarla çıkmayı bırakmak zorunda kalacaktır. Bu ve buna benzer bir çok sebepler onu engelleyecektir.
Bu sebeplerden dolayı da ” Tamam İslam doğru din olabilir ama ben alkolü bırakmak istemiyorum… Kızlarla flört etmeyi bırakmak, domuz etini terketmek istemiyorum” diye düşünecektir. Kişi bunları bunları öğrendiği zaman, bu kurallara uyması o kişinin islam’a girmesini zorlaştırabilir. Veya bu kişi alkolik olmayabilir ve domuz eti yemiyebilir. Böyle bir kişi de “Bekle 40 yıl yaşayıp nefsimi doyurayım, sonra İslam’a dönerim” diye düşünebilir.
Bazıları da; ” Eğer İslam’ı kabul edersem, arkadaşlarım ne der, annem babam ne der? diye düşünür. Yani bunların hepsi İslam’ı seçmemek için kişisel bahanelerdir.
Kişi yalnızca bu bahanelerin üstesinden gelebilirse hakikati kabul eder. Bunlardan anlamamız gereken şey; Mesaj gayet açık ve net olduğu gibi kesinlikle mantıklıdır. Fakat arka plandaki diğer etmeler, insanların akıllarını çeliyor.
İslamı seçen kişi “Tamami gerçek buysa tüm arkadaşlarımı kaybetsem bile bunu kabul ediyorum” diyecek kadar güçlü olmalıdır. Bunları daha önce sahabe dönemin’de de görmüşüz. Veya sahabe hayatını okuyanlar bunlara benzer olayları görebilirler.
Ha şunuda söylemek gerekir ki Kur’anı Kerim Bakara suresi 256. ayetinde şöyle buyurur ki:
Mealen: Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O hâlde, kim tâğûtu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Evet Değerli arkadaşlar bizim işimiz, elimizden geldikçe hakikati göstermek olacaktır. İnsanlar islamı kabul eder yada etmez onlara kalmış iradeyi onların elindedir.
Eğer Yüce Allah c.c herkesin iman etmesini isteseydi, bu çok kolaydı. ki ozaman sınavın bir anlamı olmazdı. Yine Kur’anı Kerim Yunus suresi 99. ayette de buyurduğu gibi:
Mealen: Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü’min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?
Evet Yüce Allah için çok kolay “kun fe yekun” çok olay. Ama ozaman da imtihan nerde? Yine Yüce Allah Kuranı Kerim Mülk suresinin 2. ayetinde şöyle buyuruyor:
Mealen: O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.
Evet değerli takipçilerimiz yani bu hayat, bir sonrakinin imtihanıdır. Bir insan gerçeğin farkına varabilir, ama her farkettiği gerçeği de takip etmeyebilir.
%80’ini takip eder, %50’sini takip eder, Dünya’da per az kişi %100’ünü takip eder. Müslümanlar bile %100 takip etmeyebiliyor, nitekim bazı müslümanların çok kötü alışkanlıkları var. İslam’ın temeli; Allah’ın birliği, son Peygamber ve ahirete inanmaktır. İnanmanın en öncülerindeb bir tanesidir bu.
Şimdi siz sordunuz biz cevap verdik. Aynı soruyu bizde size soruyoruz. Senin bu kadar uzun süredir hakikati kabul etmemeni gerektiren şey nedir?
