Hiç şüphesiz Allah’ın nimetlerinin en büyüğü bu dine girmek ve Müslüman olmak, Muhammed ümmetine mensup olmak, Rab olarak Allah’tan, din olarak İslam’dan, Nebi olarak Muhammed’den razı olmaktır. İçinde bulunduğumuz nimetleri nimet sırasına dizecek olursak mümin insan, en üst sıraya maddi, dünyevi ve geçici nimetleri dizmez. Çünkü bizim için büyük nimet ahiret nimetidir. Bizler de her günümüzü elimize tutuşturulan içerisi boş bir kavanoz gibi görmeli; onu nasıl en iyi biçimde doldururuz diye düşünmeliyiz. İşte akıllı insan zamanını şuurlu kullanmaya gayret eder.
Nimet, Allah tarafından insanlara her çeşit iyiliğin verilmesi ve her çeşit zararın uzaklaştırılması olarak da tanımlanabilir.
Peygamber efendimiz âlemlere rahmettir. Bu rahmet, kıyamete kadar Onun vârisleriyle yani Ehl-i sünnet âlimleriyle, Silsile-i aliyye büyükleriyle devam etmektedir. Allah bize İslâm nimetini nasip eylemiş, ayrıca, peygamberimizin hakiki vârisi olan Allah dostlarından da haberdar eylemiştir. Nimetlerin en büyüğü budur denilse câizdir. Bu nimetin elden gitmemesi için okunacak dua:
TÜRKÇE OKUNUŞU
Elhamdü Iillâhillezî hedânâ li hâzâ. Vemâ kunnâ linehtediye levlâ en hedânallâh.
TÜRKÇE ANLAMI
Bizi bu (yola) hidayet eden Allah’a hamdolsun. Eğer Allah bize hidayet etmeseydi, biz hidayete eremezdik.