Kira akdi nasıl meydana gelir?
İslâm hukukunda icâre akdi, hem gayri menkul ve menkul eşyanın kullanımını konu alan kira akdini, hem de insanın çalışmasını konu alan iş akdini kapsamakta, tarifin unsurlarını menfaat ve ivaz teşkil etmektedir.
Kira akdi,bir şeyden(kiralanan) bedel mukabili yararlanma ve kullanma hakkını veren ve iki tarafa borç yükleyen bir akittir. İcare/kira akdi senelik olarak yapılabileceği gibi, aylık, haftalık, hatta günlük olarak da yapılabilir. Akit esnasında süre belirtilmemişse, başlangıç ve bitişlerinde, örf varsa o ölçü alınır. Mesela buğday ekmek için tarla kiralandığında, o yılki ekim ve hasat mevsimi süre olarak kabul edilir. Aksi halde süre belirlenmediği için akit fâsit olur. Ücretin önceden belirlenmemiş olması halinde ise icare akdi fâsit olur. Kira akdi fâsit olunca, şayet kiracı kiralanandan faydalanmışsa mal sahibine ecr-i misil (piyasa değeri) kira ödemesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, II, 137-138). Mal kullanılmamışsa, akit feshedilir.
Hanefî mezhebine göre kira akdi iki yoldan birisiyle meydana gelir.
1— Sigadır. Meselâ ev sahibi kiracıya: “Ben evimi bir sene müddetle şu kadar para karşılığında sana kiraya verdim” der. Kiracı da: “Evini bir sene müddetle şu kadar para karşılığında kiraladım” der.
2- Mu’âtâtdır. Yani bir söz söylemeden gemi, tren gibi ücreti belli olan şeylerin bedelini re’sen vermek.
Muatât ile evi kiraya vermek de caizdir. Meselâ birisi belli bir ücret mukabilinde belli bir zaman için evini birisine kiraya verir, müddet bitince kiracı ses çıkarmadan evde oturmaya devam eder ve böylelikle kira yeniden mun’akid olmuş olur. Fakat her sene ücret ayarlanacaktır (28).
Şâfiî mezhebine göre birinci sene bitince kiracı evden çıkmaya mecburdur. Ancak yeni bir akit ile evde oturmaya devam edebilir.
Dipnot
(28)al-Fıkh ala’l-Mezâhibi’l-arba’a, c. 3, s. 96