İslam’da Evliliğin Önemi nedir? İslama uygun Evlilik nasıl yapılır? İslami Evlilik Hakkında Bilinmesi Gerekenler Nelerdir? Bilindiği gibi dünya hayatında her şeyin dayanmış olduğu bir temel ve esas vardır, işte dünyadaki bütün milletlerin temelini teşkil eden aileler olduğu gibi ailelerin temelini de karı ve koca teşkil eder. Bir yapının ve inşa olunan herhangi bir binanın sağlamlığı temelinin sağlamlığına bağlı olduğu gibi milletlerin sağlam olması da aynı şekilde ailelerin ve karı kocalann ahlaklı ve dürüst ve birbirlerine karşı olan vazifelerini islamın emrettiği şekilde yapmalarına bağlıdır. Karı-koca yani aile, sağlam ve ahlaklı olmalı ve böylece milleti meydana getiren nesillerin de ahlaklı ve dürüst olmaları sağlanmalıdır. Zira yukarıda da ifade ettiğimiz şekilde bir toplumun huzuru, sükunu, güven ve emniyet içinde olması ve fertlerinin ahlaklı, faziletli olarak yetişmeleri aile içindeki birlik, beraberlik ve karşılıklı yardımlaşma esasına dayanır. islamın aileye ve aile müessesine çok büyük önem vermesinin hikmeti de budur.
“İçinizden bekârları ve kölelerinizden, cariyelerinizden iyileri evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah lütfüyle onları zengin eder. Allah geniş ve lütuf sahibidir, her şeyi bilendir.” (NUR SURESİ – 32. AYET)
Evlilik tabirinin karşılığı Kur’an dili Arapça’da zevciyettir. Zevciyet çift olmak demektir. Bu, Cenab-ı Allah’ın koyduğu bir kanundur.
Evlilik, doğmak ve çoğalmak için, hayatın devam edebilmesi için Cenabı Allah’ın seçmiş olduğu bir üsluptur. Bu gayenin tahakkuku için Cenab-ı Allah, her iki tarafa (erkeğe ve dişiye) aktif roller vermiştir.
Islâm, özellikle erkek ve kadınların nikahsız olarak yaşamalarını ve zina etmelerini şiddetle yasaklamış ve bu yasağı koyarken de nikahlanarak evlenmekten hasıl olan temiz ve ahlaklı bir neslin meydana gelmesini sağlamak ve böylece Allah’ın takdir etmiş olduğu zamanını dolduruncaya kadar dünyanın imarını ve düzenini sağlamak gayesini hedef almıştır. Çünkü bir cemiyette, aile hayatına kıymet verilmez ve evliliğin en önemli şartı olan nikahın hüküm ve adabına riayet edilmez ve çocuklar İslamm üstün ahlak ve faziletiyle yetiştirilmezlerse, artık onlann yaşantılarının hayvanlardan bir farkı kalmaz.
Ailelerde gerek kadın gerekse koca, İslamm ahlakıyla ahlaklanıp, İslam terbiyesine uygun şekilde yetiştirilseler ve her ailede Kur’an’m hükümlerine
ve Resûlullah’m sünnetine uyulsa, Resûlullah’ın ashabının güzel adetlerine tâbi olunsa, böyle bir cemiyetin gayet sağlam temeller üzerine oturduğu hususunda artık şüphe kalmaz.
Bunun içindir ki, yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: “Kadınlar sizin tarlalarmızdır. Tarlanıza (meşru olan ön yoldan) dilediğiniz gibi varın. Kendiniz için ileriye hazırlık yapın. Allah’tan korkun ve ona muhakkak varacağınızı bilin. İman edenlere müjde ver.” (Bakara / 223)
İşte ayette tarlaya ve ekine benzetilen kadın ve erkekler de ne derece ahlaklı ve terbiyeli olurlarsa onlardan yetişecek çocuklar (mahsul) da o derece ahlaklı ve terbiyeli olur. Çocuklar bir ailenin çekirdeğini oluştururlar.
Bu sebepledir ki çocuğun ana rahmine düşmesinden itibaren anne ve baba ona gereken hassasiyeti göstermeli, doğduktan evleneceği vakte kadar ona İslamın ahlak ve terbiyesini öğreterek ruhuna işlemeli ve onun yetişmesinde elinden gelen bütün gayretini göstererek onu her türlü kötülüklerden ve kötü hareket ve alışkanlıklardan muhafaza etmelidir.
Buraya kadar yaptığımız izahlardan anlaşıldığına göre kadın ve erkek ailenin iki kutbunu meydana getirdikleri gibi aynı zamanda birbirlerinin tamamlayıcısıdır.
Bu sebeple her ikisinin de terbiyeli ve ahlaklı olmaları gereklidir. Kadın kocası, koca da karısıyla şeref kazanır. Cenab-ı Hak Kur’an’da kadın ve erkeklerin birbirlerinin örtüsü olduklarını ifade ile şöyle buyuruyor:
“Onlar (kadınlar) sizin için bir örtü, sizde onlar için bir örtüsünüz.” (Bakara / 187)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Şüphesiz kadınlar, erkekleri tamamlayan parçalandır.”
