Aşağıdaki şâhidlikler kabûl edilmez :
1) Düşmanın düşman aleyhine şâhidliği,
2) Babanın çocuğu için şâhidliği,
3) Evlâdın babası için şâhidliği,
4) Şahsın, kendine menfâati celbetmek veyâ zararı def’etmek için şâhidliği.
Hanefî fıkıh kitaplarından el-Gunye isimli eserde şöyle deniyor: “Dünyevî bir sebepten dolayı düşman olan kimsenin şahitliğine gelince; bu şahitlik, düşmanlığı onu fıska götürdüğü, kendisine bir menfaat sağladığı, ya da kendisini bir zarardan koruduğu kesin olarak bilinmedikçe kabul edilir. Aksi taktirde kabul edilmez. Çünkü sahibini fıska iter, fısk ise sahibinden adaleti bir başka ifadeyle şahitliklik ehliyetini kaldırır. Ancak bu düşmanlık dinî sebepler yüzünden ise şahitliği kabul edilir.”
Bu mevzuda İbn Âbidin şöyle diyor: “Şahitliği kabul edilen ve edilmeyenden maksat, hâkimin, şahitlikleri üzerine hüküm vermesi vacip olanlar veya olmayanlar demektir. Mahkemede şahitliği sahih olan veya olmayanlar demek değildir. Çünkü fasık bir insanın şahitliği sahihtir. Fakat Yakub Paşa’nın da belirttiği gibi, musannifin da benimsediği görüşe göre, fasıkm şehadeti sonucu hâkimin buna dayanarak karar vermesi vacip değildir.