Kadın hamile olursa başkasıyla evlenebilir mi? Karnında bir bebek olan kadın hamileyken başkasıyla nikahlanabilir mi? Bir erkek hamile olduğunu bildiği bir kadını nikâhlayabilir mi?
Evlenemez. Hamile olan kadın kocasının vefatı dolayısıyla hatırasına hürmetin alameti olmak üzere çocuğunu dünyaya getirene kadar bekler. İddeti bitmeyen kadının nikahı sahih olmaz. İddet, evliliği sona eren bir kadının yeniden evlenebilmesi için beklemesi gereken süredir. Cenâb-ı Hak gebe kadınların beklemeleri gereken süreyle ilgili şöyle buyurmuştur: وَأُولَاتُ الْأَحْمَالِ أَجَلُهُنَّ أَنْ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ “Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapmalarıdır.”[Talâk Sûresi, 65/4.] Buna göre hamile bir kadın kocasından boşandığında veya kocası vefat ettiğinde doğum yapana kadar başka bir evlilik yapamaz. Erkek de hamile olduğunu bildiği bir kadınla evlenemez. Hamileliği bilen nikâh memuru da nikâh akdedemez.
Buhari, bu hadisi, Zeyneb bint. Ebi Seleme yoluyla Hz. Peygamber (asm)’in hanımı olan Hz. Ümmü Seleme’den (şu şekilde) nakletmiştir:
“Eslem kabilesinden Sübey’a adından bir kadın, (Mekke’den hicret etmesinin ardından Mekke’de ölen) kocası (Sa’d ibn Havle)’nin nikahı altında idi. Kocası öldüğü zaman, kadın hamileydi. (Kadın çocuğunu doğurunca,) Ebu’s-Senabil ibn Ba’kek (adında birisi) bu kadınla evlenmek istedi. Kadın, bu adamla nikahlanmayı kabul etmedi.
Ebu’s-Senâbîl, (kadının, başka isteyenleri için) süslendiğini görünce, (kadına):
Vallahi, sen, iki müddetin sonuncu (uzun) olanını iddet beklemedikçe, o kimseyle evlenmen uygun olmaz, dedi.
Kadın, (çocuğu doğurmasının ardından) on geceye yakın (daha iddet) bekledi. Sonra Peygamber (asm)’e gelip (artık evlenip evlenemeyeceğini) sordu. Peygamber (asm), ona:
(Çocuğu doğurman sebebiyle artık bir başkasıyla) evlenebilirsin, buyurdu.” (Buharî, Talak 39, Tefsiru Sure-i Talak 2)