Kadınlardan itaat beklenirken, acaba erkekler üzerlerine düşen vazifelerini ne kadar yapabiliyorlar? Her iki tarafta en güzel ahlakı birbirlerine sunması lazımdır. Sadece birinden beklemek dopru değildir.
İslam’ın öngördüğü ve kurulmasını arzu ettiği aile; bireyleri birbiriyle çekişen, her biri diğerinin açığını arayan, birbirlerine karşı yetki ve üstünlük çekişmesine giren bir aile değildir.İnsanlarla iyi geçinmek için önce onlara güzel ve tatlı söz söylemek, sonra da elden geldiğince iyi ve nâzik davranmak gerekir.
Bilindiği gibi ailenin harici işlerini yüklenen, evin geçimini temin eden, her türlü ihtiyaçları gideren erkek olduğu için bu kadar zor şartlarda olan kocasına karşı kadın son derece dikkatli olmalıdır. Çünkü çeşitli işlerde yorulan ve bitkin bir halde olan erkek eve döndüğü zaman karısının kendisini güler yüzle karşılamasını ve ruhen kendisine destek olmasını ister. Bu sebeple düşünceli bir kadın kocasını daha kapıda güler yüzle karşılar ve onun gönlünü alarak ruhunu dinlendirmeye çalışır.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Kadın, beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, kendisini yabancıdan korur ve kocasına itaat ederse Rabbinin cennetine girer.”
“Kadınların hayırlısı, yüzüne bakınca seni sevindiren, emredince itaat eden, senin gıyabında namusunu ve malını koruyandır.”