Birçok kadınlar tek başına yolculuk yapılması caiz mi diye merak edilmektedir. Mahremsiz bir bayanın bazen görev gereği, bazen de gezmek amacıyla tek başına veya hanımlardan oluşan bir grupla, sefer müddeti ve mesafesinde şehirlerarası yolculuklara çıkmaktadır.
Kadınlar, yanlarında mahremleri olmadan sefer mesafesi bir uzaklığa bir zaruret bulunmadıkça gitmemelidirler. Gideceklerse, mutlaka yanlarında kendilerini koruyabilecek, onlara yardım edecek, büluğa ermiş, akıllı ve nikahlanılması ebedî haram olan bir yakınlarının bulunması gerekir. Mahrem ifadesi, nesep, süt veya sıhrî (evlilikle oluşan) hısımlık yüzünden kendisiyle evlenmenin süresiz olarak haram olduğu kimseleri içine alır. Oğul, torun, baba, dede, süt oğul, süt kardeş, damat, kayınpeder gibi…
Kadın bu tür zaruretler sebebiyle dışarı çıkıyorsa bile tesettürüne son derece dikkat etmeli, ahlaksız kimselerin kendisine zarar vermeyeceği, laf atmayacağı şekilde hareket etmesi gerekir. Aynı şekilde gideceği mesafenin emniyetli sayılabileceği derecede yakın ve çabuk ulaşabileceği bir yer olması, herhangi bir saldırıya veya eziyete maruz kalmayacağı bir durumda olması gerekir. Hiçbir zaruret olmaksızın bir bayanın ne şehir içinde, ne şehir dışında yolculuğa çıkması doğru değildir, velev ki bir takım önlemler alınsa bile…
Yol güvenliğinin varlığı halinde kadınlar mecbur oldukları yere uçakla gidebilirler. Varacağı yerde de yakınları karşılayarak emniyetle evlerine ulaşmaları mümkün olur. Efendim, Peygamberimiz:
– Ümmetimin ihtilafında rahmet vardır! buyurmuştur. Hak mezheplerden birinin günün koşullarına uygun düşen görüşüyle hareket edilerek böyle zorlanılan yerlerde bir çare bulunabilmektedir. Mezheplerin oluşunun bir hikmeti de budur zaten.
Nitekim Hanefi’de cevaz olmasa da Şafii ve Maliki mezheplerinden izin çıkarmak mümkündür. Şöyle ki:
Hanefi’ye göre, kadm seferilik getiren uzunlukta bir yola yanında kocası, yahut ta nikah düşmeyecek kadar yakını bir koruyucu erkek olmadan çıkamaz. Beraberinde emniyetinisağlayan bir mahremi olmalı ki kadm güven ve huzur içinde yola çıkabilsin. Hac yolculuğu için de hüküm böyledir.
Ancak yine hak mezheplerden olan Şafii ve Maliki’lerin görüşünde ise kolaylık ve imkan vardır. Onlara göre, yolda kadm yolcular da varsa, yani tek başma giden kadm, yolda emniyet içinde olursa kendisini koruyacak erkeğe ihtiyaç duymadan da yola çıkabilir. Çünkü erkeğin sağlayacağı güvenli ortam mevcuttur.
Bu durumda Hanefi olan hanımlar mecburi olan yolculuklarına Şafii’ye uyarak yolculuk yapabilirler. Yani Türkiye’den uçağa bindirilen Hanefi bir hanımı, Almanya’da uçaktan inerken karşılayabilirsiniz. Mutlaka sizin Türkiye’ye gelmeniz, yahut ta Türkiye’den bir refakatçi mecburiyeti söz konusu olmayabilir.
Nitekim kendisine hac farz olan hanımların bazıları da Şafii’nin bu görüşüne uyarak kadınlarla birlikte mahremsiz hacca gitmekteler. İlk hac ve umre için böyle niyet etmekteler….
Bu konuda Prof, Dr, Hamdi Döndüren Hocaefendi değerli eseri (Aile İlmihalinde şu geniş bilgiyi vermektedir:
– “Şafi ile re göre yol güvenliği olunca kadın başka güvenilir kadınlar topluluğu içinde hacca ve başka yolculuğa çıkabilir. Malikilere göre ise (daha kolay) kadm kendilerine emanet edilen bir kadm veya erkek topluluğu içinde de hac yapabilir. Bu iki mezhep haccm farz olduğunu bildiren ayetin genel anlamına dayanmıştır. Hac organizelerinin otobüs veya uçak yolculuklarının güvenli olması da yolculuk bakımından bu iki mezhebin lehinde durumlardır. Ancak, yolda güvenlik olması yanında hac, sırasında veya başka yolculuklarda gidilen beldede, kadm için üstesinden gelemeyeceği özel bir zorluklar varsa bu durumu da dikkate almak gerekir. Günümüzde tavaf, say, şeytan taşlama, Arafat, Müzdelife ve Mina yolculuklarında yaşanan izdiham, ezilme ve ölüm tehlikeleri kadının yanında bir koruyucu mahreminin bulunmasını gerekli kılmaktadır. ”
“Diğer yandan günümüzde şehirlerarası veya Almanya, ya da Fransa gibi bir ülkeden hava yolu ile gidip gelmelerde kadmm bir yakını tarafından yolcu edilmesi ve gidilen yerde karşılanması veya servis araçlarıyla güvenle varacağı yere ulaştırılması durumlarında Şafii ve Maliki mezhebinin (yol güvenliği) ilkesinden yararlanılması mümkündür!. Çünkü günümüz ekonomik şartlarında kadınların yarımda sürekli olarak bir mahreminin bulunarak onu gideceği yere götürmesi ve yeniden geri dönmesi gereksiz aynnülara ve büyük masraflara yol açmaktadır.”
“ Özellikle ölüm, hastalık, düğün cemiyeti veya öğrencilik gibi özürler kadmm güvenli yollarda ve güvenilir bir firma ile yolculuk yapmasını gerekli kılmaktadır.” (s. 571).
Bu izahlardan anlaşılan odur ki yol güvenliğinin varlığı halinde kadınlar mecbur olduklan yere uçakla gidebilirler. Varacağı yerde de yakınlan karşılayarak emniyetle evlerine ulaşmaları mümkün olur. Bir zorluk ve imkansızlık söz konusu olmaz.