Hanımların dışarıda abdest almaları halinde çoraplarının giyilip çıkartılmasında külfetten kurtulmak için veya şartlar elvermediği takdirde çoraplarıyla ayaklarını suya daldırsalar ya da bir şadırvanın akan musluğu altına ayaklarını çoraplarıyla tutsalar ayaklarında suyun serinliğini duydukları anda bu abdest olur mu?
Malûm olduğu gibi Hanefî mezhebinde abdestin farzları dörttür. Yüz, el ve ayaklan yıkamak, başın dörtte birini mesh etmektir. Şafiî mezhebinde ise abdestin farzları altıdır. Birincisi niyet etmek, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci farzlar da yukarıda zikredilenlerdir. Altmcısı tertiptir (sıraya riayet etmektir). Her iki mezhepte de azalan yıkamaktan maksat üzerine suyu akıtmaktır. Bu nedenle bir kimse ayaklarını çoraplarıyla beraber musluğun altına tutsa şayet su üzerinden akmış ise mesele tamamdır. Yani abdest yerine gelmiş olur. Eğer üzerine su akmamış olsa abdest tamam değildir. Yalnız şunu ifâde etmek isterim: Şafiî mezhebinde kadınların ayağı avret ise de abdest almak gibi bir zaruret için onu açmasmda beis yoktur. Hanefî mezhebinde de -ayak avret sayılmadığından- bir sakınca olmaz. Böyle bir durumda müteammiden kadının ayağına bakan kimse günahkâr olur.