Kadının sesi avrettir, onu dinlemek haramdır diyen olduğu gibi mubahtır diyen de vardır. Bu hususta ne diyorsunuz. Biz nasıl davranalım? İslam dini kişiyi fitnr ve fesada sürükleyen her türlü davranış ve hallere karşı koruyucu tedbirler alır. Kadınla erkeğin harama kaymasına neden olacak şekildeki kadın sesi haramdır. Bu konuda Kur’ân-ı Kerim’de açık ve kesin bir nass bulunmamaktadır. Ahzâb suresinin 32. âyet-i kerimesinde;
Ey Peygamber’in hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınıyorsanız (erkeklerle konuşurken) sözü yumuşak bir eda ile söylemeyin ki kalbinde hastalık (kötü niyet) olan kimse ümide kapılmasın. Güzel (ve doğru) söz söyleyin.
Evet yukarada yazıldığı gibi bir kadın karşısındaki erkeğin şehvetini uyandıracak, tahrik edecek yönde sesini yumuşatır ve fitneye sebep olursa bu durumda kadının sesi erkeğe haram olur.
Soruda belirtildiği gibi kadının sesi hakkında çeşitli mütâlâalar serdedilmiştir. Şâfi’î ulemâsının kaydettiklerine göre kadının sesi avret değildir. Yabancı erkeklere işittirecek kadar bir kadın sesini yükseltirse günahkâr olmadığı gibi onu dinleyen erkek de günahkâr olmaz. Hanefî mezhebinde ihtilâflıdır. Ed-Durru’l-Muhtâr ile İbn Âbidîn’e göre en kuvvetli görüş kadının sesi avret değildir. Nevâzil ve el-Kâfî ismindeki kitaplara göre avrettir. Bazı ulemâya göre namazda avrettir, onun dışında avret değildir (44).
Alusî, kanâatıma göre kadının sesi avret değildir, ancak sesi şehveti tahrik edip fitneye vesile olursa o zaman haram olur, demektedir (45).
Muhammed ali es-Sâbûnî de şöyle diyor: Kadının sesi fitneye vesile olmazsa avret değildir. Zirâ Peygamber (sav)’in zevceleri Peygamber (sav)’in hadislerini nakledip rivâyet ederler ve içinde yabancı erkek bulunan cemâatle konuşurlardı (46).
Kadının sesi yaratılışı icabı dikkat çekicidir. Özellikle ses normalin dışında bir tonda çıkarsa birtakım mahzurları beraberinde getirmektedir ve dinî tabiriyle “fitneye” sebep olmaktadır. Demek ki, haram olan sesin kendisi değil de, kontrol dışı bir mahiyet taşımasıdır.
(44) İbn Âbldîn, c. 1, s. 272(44) İbn Âbldîn, c. 1, s. 272
(45) Rûhu’l-Me’ânî, c. 18, s. 146
(46) Tefsirül ayetil ahkam, c. 2, s. 167